Sanayi devriminden sonra ortaya çıkan sendikalar sadece ekonomik açıdan de-
ğil sosyolojik ve siyasal açıdan da önemli bir işlevselliğe sahiptir. Batıdaki gelişmelerden
farklı olarak Türkiye’de siyasal ve sosyal hayatın temel belirleyicilerinden bir olan devlet,
Türkiye’deki sendikal hareketin değişim süreçleri içinde de belirleyici bir güç olarak var olmuştur.
Devlet sadece siyasal ve sosyal açıdan değil ekonomik hayattaki en önemli aktör olmasından
dolayı da sendikal hareketi etkilemiştir. Toplu sözleşme ve benzeri haklar siyasal
ve sosyal bir mücadele süreci olarak değil de devletin uygun bulması, bir lütfu olarak elde
edilmiştir. Türkiye’deki sendikaların Batıdaki mücadele sürecini yaşamamış olması, aşağıdan
yukarı doğru doğal bir örgütlenme anlayışının getirdiği güçlü bir dayanışma duygusunun
oluşmasına imkan vermemiştir. Bu durum da Türkiye’deki sendikal hareketin dışarıdan gelen
uluslar arası ve siyasal etkilere ve manipülasyonlara açık olmasına zemin hazırlamıştır.
Türkiye’nin sendikacılık hareketi Cumhuriyet öncesi ve Cumhuriyet sonrası olmak üzere ikiye
ayrılabilir. Cumhuriyet sonrası sendikacılık hareketi ise kendi arasında, 1923-1947, 1947-
1963, 1963-1980 ve 1980 sonrası dönemlerine ayrılarak incelenebilir.
Sendika Sendikacılık İşçi sendikaları Türkiye’de sendikal hareket
Birincil Dil | tr; en |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Temmuz 2010 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2010 Cilt: 14 Sayı: 1 |