Kant’ın
felsefesinin amacı, özerk ahlaki faillere dönüşmemize yardımcı olmaktır. Kant’ın
eleştirel felsefesi, bugün de felsefi açıdan önem arz eden dört temel soruya
cevap verme girişimi olarak görülebilir: “Neyi bilebilirim?”, “Ne yapmalıyım?”,
“Ne umabilirim?” ve “İnsan nedir?” Kant’ın
“transandantal idealizm” veya “eleştirel idealizm” adını verdiği öğretisi basit
bir şekilde şöyle ifade edilebilir: Şeylerin kendilerini değil görünümlerini
bilebiliriz. Kendinde şeyler, bizim tarafımızdan hiçbir şekilde bilinemez.
Bizim dış nesneler adını verdiğimiz şeyler, duyarlığımızın (sensibility)
temsillerinden başka şeyler değildir. Gerçek karşılıkları yani kendinde şey, onlar
aracılığıyla bilinemez. Kant’a göre saf aklın üç temel idesi vardır: Ruh, Evren
ve Tanrı. Tanrı idesi ile rasyonel teoloji uğraşmaktadır. Tanrı idesi,
düşünmenin tüm nesnelerinin koşulsuz birliğinin idesidir. Kant’a göre Tanrı
idesi, kaynağını, aklın varlık yapısında bulur; aklın hiçbir koşula bağlı
olmayana, tümlüğe uzanmasından doğar. Bu ide, insan aklının kurtulamayacağı
kendi doğasından, varlığından doğmaktadır.
Dolayısıyla metafizik de, doğal bir yatkınlık olarak temelini insanın bir
akıl varlığı olmasında bulur.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Makaleler |
Authors | |
Publication Date | June 15, 2019 |
Published in Issue | Year 2019 Volume: 23 Issue: 2 |