Kurmaca metinlerde önemli bir yer tutan anlatıcıyı, kurmaca dünyayı biz okurlara nakleden bir varlık olarak tanımlamak mümkün. Sözlü dönemde bu anlatıcı etiyle kemiğiyle insandır. Meddah - anlatıcı adını verdiğimiz bu anlatıcının başarı ölçüsü ve kalıcılığı, büyük ölçüde sahne performansı ve yetenekleri ile sınırlıdır. Geleneksel anlatı ürünlerinde uzun süre varlığını sürdüren bu anlatıcılar, ilk dönem romanlarımızın da temel figürlerini oluşturmaktadır. Yazarın kimliğiyle örtüşen bu anlatıcının, zamanla yerini yazar dışında bir kurmaca varlık olan farklı anlatıcılara bıraktığı; geçen yüzyılın ortalarında ise birtakım yeni anlatım teknikleriyle eski gücünü büyük ölçüde yitirdiği bilinen bir durumdur. Ne ki bu anlatıcı profili, günümüzde, romanı bir anlatı, kurguyu ise bir oyun hâline getiren çağdaş romancıların eserlerinde önemli bir değişime uğramış; ilk modellerini anımsatan ancak biraz parodileştirilmiş yeni kimliğiyle varlığını sürdürmektedir. Bu çalışmada, günümüz post-modern romancılarından İhsan Oktay Anar’ın sözünü ettiğimiz geleneksel anlatı ürünlerine özgü nakilcilerinden ve meddah-anlatıcılarından söz edilecektir.
Bölüm | Makaleler |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Eylül 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Sayı: 57 |