Cumhuriyet’in kurulduğu tarihlerde
Türkiye nüfusunun çok büyük bir kısmı, yüzde 80’i,
kırsal kesimde yaşamaktaydı. Bu nüfusun tamamına
yakını geçimini tarımdan sağlıyordu. Cumhuriyet
Türkiye’si, Osmanlı döneminden adil olmayan bir
toprak mülkiyet yapısı devralınmıştı.
Cumhuriyet’in ilk yıllarından itibaren
toprak üzerinde özel mülkiyeti pekiştirici yasal
düzenlemeler yapılmıştır. Atatürk birçok
konuşmasında, her çiftçinin emeğini
değerlendirebileceği ve geçimini sağlayabileceği
kadar toprağa sahip kılınmasını istemekteydi.
O’nun tavsiye ve direktifleriyle topraksız köylüye
arazi dağıtılması için bir takım çalışmalar
yapılmıştır. 1938 yılına kadar hükümetler köylüye
önemli miktarlarda toprak dağıtmıştır. Bu dağıtılan
araziler devlete ait arazilerden ibaret kalmış, büyük
toprak sahiplerinin elindeki arazilere
dokunulmamıştır. Yapılan bu çalışmalar
Türkiye’deki toprak mülkiyet yapısındaki çarpıklığın
belli ölçüde giderilmesine katkıda bulunmuştur.
Birincil Dil | tr;en |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 12 Ocak 2011 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2010 Sayı: 44 |