Bu çalışmada, Osmanlı’da XVII. yüzyıl iktidar-bilim münasebetleri ele alınmaktadır. XVII. yüzyıl Osmanlı Dünyası, klasik ve modernleşme süreçlerinin anlaşılıp anlamlandırılmasında merkezi bir dönem özelliğine sahiptir. Bu dönem, Osmanlı düşünce hayatındaki çatışmaların, siyasal rejimdeki aksaklıkların başlamasıyla beraber görülen ilk ciddi kıvılcımları içinde barındırır. Söz konusu çatışmalar ve aksaklıklar, geçmişten hareket eden ve bugünde anlam bulan gelenek olgusunun sendelediğini gösteren işaretlerdir. Kaldı ki Osmanlı’da XVII. yüzyılın ayırıcı özelliği, hem siyasal rejimdeki hem de düşünce hayatındaki hâkim geleneksel kurgulamanın kırılmaya başladığı dönem olmasında gizlidir. İktidar-bilim ilişkisi bağlamında gizliliğin dikkate değer yönü ise ön dönemlerdeki Nizam-ı Âlem ideolojisindeki katı yapının öncelikli olarak siyasi ve askeri nedenlerle zafiyete uğramaya başladığı; bilim ve düşünce sahasındaki yeni çehrenin bu zafiyetler bağlamında yapısal bir dönüşüme uğradığıdır. Dolayısıyla XVII. yüzyıl Osmanlı’da iktidar-bilim ilişkisi, bu değişim bağlamında, sonraki dönemlere ön ayak olacak şekilde değerlendirilmelidir. Bu çalışmanın temel amacı da tarihsel süreç içerisinde değişen siyasi, askeri, bilimsel, düşünsel vb. sahaları, dünya siyasetindeki konjonktürel yapıyı dikkate alarak değerlendirmek ve buna bağlı olarak bilim-düşünce etkinliklerini siyasi, hukuki, toplumsal, ekonomik ve kültürel yapı bağlamında irdelemektir.
Birincil Dil | tr;en |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 21 Kasım 2013 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2013 Sayı: 50 |