That the poet acquires a nickname according to his temperament and the concept of "pseudonym" that the poet used that name in the text of the poems that he wrote has started under the influence of Iran in the Divan poetry and has become a tradition in. The use of pseudonym seen in our literature since XIIIth century has placed in the form of adoption in some poets, however in others it has appeared in the form of pseudonym changes in different period and in the divans. It is seen that the same tradition has continued in modern poetry from time to time. Although the wind of Westernization starting in literature and art during the Tanzimat period has resulted in a break away from classical poetry enjoyment and a drastic change in the conception of the poetry, it is not possible to say that the traditional elements has completely disappeared. The poets who exhibited an attitude in favor of the classic poem in the old-new debate have made efforts to continue this tradition and even have taken part in the endless discussion with the artists in favor of western literature. Even though the efforts to keep alive the classic poem has been fruitless and western poetry enjoyment has settled, the traditional values and motives in the art of poetry has perpetuated its presence in the background. The traditional elements may be found not only in the works of the artists who have insisted on the preservation of traditional values but also in the works of poets who fully embraced the western poetry. A kind of the use of pseudonym which manifests that the poet gives a place to his own name in the text of the poem is often encountered in the modern poetry. The purpose of this study is to illustrate the traces of this tradition in modern
Şairin, mizacına uygun bir takma isim edinmesi ve bu ismi yazdığı şiir metninde kullanması şeklinde ortaya çıkan “mahlas” kavramı, Divan şiirinde İran tesiri ile başlamış ve bir gelenek halini almıştır. Edebiyatımızda XIII. yüzyıldan itibaren görülen mahlas kullanımı, bazı şairlerde birden fazla mahlasın benimsenmesi bazılarında ise farklı dönem ve divanlarda mahlas değişikliği şeklinde yer edinmiştir. Aynı geleneğin modern şiirde de zaman zaman devam ettirildiği görülür. Tanzimat döneminde başlayan edebiyatta ve sanatta Batılılaşma rüzgârı, her ne kadar Klasik şiir zevkinden kopuş ve şiir anlayışında köklü bir değişim ile sonuçlanmış olsa da geleneksel unsurların tamamen kaybolduğunu söylemek mümkün değildir. Eski-yeni tartışmasında klasik şiirden yana tavır sergileyen şairler, bu geleneği devam ettirmek yolunda çaba harcamış, hatta batılı edebiyattan yana olan sanatçılarla sonu gelmez tartışmalara girişmişlerdir. Klasik şiiri yaşatma çabası sonuçsuz kaldığı ve batılı şiir zevki yerleştiği halde, şiir sanatında geleneksel değer ve motifler, arka planda varlığını sürdüregelmiştir. Yalnızca geleneksel değerlerin muhafazası konusunda ısrarcı olan sanatçıların değil, tamamen batılı şiiri benimsemiş şairlerin eserlerinde de geleneksel unsurlara rastlanabilmektedir. Bilhassa şairin şiir metninde kendi ismine yer vermesi şeklinde tezahür eden bir çeşit mahlas kullanımına modern şiirde sıklıkla tesadüf edilir. Bu çalışmanın amacı, mahlas ve isim kullanma geleneğini izah ederek bu geleneğin modern şiirdeki izlerini örneklendirmektir.
Bölüm | Makaleler |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Mayıs 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Sayı: 59 |