Bu
çalışma bir yandan heykellerin kültür tarihi araştırmalarına kaynaklığı
üzerinde dururken bir yandan da Deşt-i Kıpçak, Sibirya, Türkistan gibi çeşitli
coğrafyalarda rastlanan taş heykellerin mekân ve zaman farklılıkları karşısında
bir değişim ya da dönüşüm yaşayıp yaşamadığı sorusuna cevap aramaktadır.
Çalışmanın odak noktası ayrı zamanlarda ve ayrı coğrafi sahalarda bulunan
heykellerin benzer ve farklı yönleridir.
Taş, sağlamlığı sayesinde yüzyıllar
öncesini günümüze taşıyabilen önemli bir tanıktır. Türkler en eski devirlerden
itibaren taşı oyma, ona şekil verme konusunda dikkate değer bir beceri ve çaba
göstermiştir. Geyikli taşlar, balballar, heykeller… her biri kültür tarihi
araştırmaları için çok kıymetli veriler sunmaktadır. Bu çalışmanın konusu taş
heykellerdir ki, özellikle yazılı kaynakların anlatmakta yetersiz kaldığı
birçok konuyu net şekilde gözler önüne sermeleri açısından önem arz
etmektedirler. Çeşitli boyların yaşadıkları coğrafyanın tespiti konusunda yol
gösterici olmalarının yanı sıra onların nasıl giyindikleri, hangi silahlarla
savaştıkları, ne gibi eşyalar kullandıkları gibi gündelik yaşamın önemli
noktalarını aydınlatma konusunda da oldukça kıymetlidirler.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Eylül 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Sayı: 63 |