Türk edebiyatının ilk kadın romancısı olarak kabul edilen Fatma Aliye Hanım (1862-1936), Osmanlı dönemindeki modernleşme hareketleri zemininde kadın meselesini ele alan eserler vermiştir. Sırasıyla Muhadarat (1892), Refet (1898), Udî (1899), Levayih-i Hayat (1899) ve Enin (1910) adlı romanları yayımlanmıştır. Fatma Aliye Hanım’ın eserleri üzerine yapılan çalışmaların, yazarın romanlarını sosyal hayatta görünür olma talebi, kadın eğitimi, tanıyarak evlenme, çok eşlilik, boşanma ve kadının iş yaşamına katılımı meseleleri çerçevesinde değerlendirdiği görülmektedir. Bu çalışmanın amacı, Batılı ülkelerdeki kadın hareketlerinden ayrılan Osmanlı kadın hareketinin temel kavram ve fikirlerini, Fatma Aliye Hanım’ın Udî romanı üzerinden tartışmaya açmaktır. Eşinden ayrıldıktan sonra kendi ayakları üzerinde durabilmek için ut çalma yeteneğini mesleği haline getiren roman kahramanı Bedia’nın karşı kutbunda konumlandırılan anne ile kızının kimlikleri ve meslekleri, devrin ‘öteki’ kadınlarını tanımlamaktadır. Çalışmada, Naome ve Helula’nın gayrimüslim olmaları ve halka açık gösterilerde çalgı çalıp dans etmeleri nedeniyle ötekileştirilmesi üzerinde durulmuştur. Kadın karakterler, Rus düşünür ve edebiyat kuramcısı Mihail Bahtin’in (1895-1975) erken dönem denemelerinden biri olan Estetik Faaliyette Yazar ve Kahraman’da ele aldığı, estetik faaliyet içinde, yazarın önce ötekiyle empati kurması, daha sonra kendi özgün konumuna geri dönmesi çerçevesinde inşa ettiği ben ve öteki diyalektiği tartışmasından hareketle değerlendirilmiştir.
Fatma Aliye Hanım Osmanlı kadın hareketi kadın özgürleşmesi Mihail Bahtin ben ve öteki diyalektiği
Fatma Aliye Hanım (1862-1936) who is considered as the first woman novelist of Turkish literature wrote novels on the woman question on the basis of modernization movements in the Ottoman Empire. Her novels Muhadarat (1892), Refet (1898), Udî (1899), Levayih-i Hayat (1899), and Enin (1910) were published chronologically. It is seen that in the studies on Fatma Aliye Hanim researchers have interpreted author's novels in the context of women’s participation in social and business life, women’s education, marriage, polygamy, and divorce. The aim of this work is to argue basic concepts and ideas of the Ottoman women's movement, which is different from the identical movements in Western countries, through Fatma Aliye Hanım's novel Udî (The Lute Player). Identities and professions of the mother and the daughter as antiheroines, positioned at the opposite pole of the heroine Bedia, who made use of her own ability to play ut to become able to stand on her own legs after divorce, define the othered women of the era. In this study, it is emphasized that from Fatma Aliye Hanım’s point of view, Naome and Helula were non-Muslims and they had to be excluded because they played and danced in public shows. The female characters are examined through Russian philosopher and literary theorist Mikhail Bakhtin’s (1895-1975) dialectic of self and other, which argues that at the time of aesthetic activity the writer empathizes with the other, then returns to his original position and reflects each character’s inner conflicts objectively.
Fatma Aliye Hanım Ottoman women’s movement women's liberation Mikhail Bakhtin dialectic of self and other.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Ocak 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Sayı: 64 |