Exposed to the threat of the Soviet Union after the Second World War, Turkey has addressed the Western alliance. Turkey began to receive aid from the United States with the Truman Doctrine that was announced in 1947. Turkey, who got closer to the Western alliance, shaped its Middle East Policy according to this alliance. In the process of Cold War Turkey felt the threat from the northern neighbor USSR and did not understand that the Arab states felt the threat from the West and this factor inhibit Turkey from following an efficient policy in the Middle East. This study aims to explain Turkey’s Middle East policy from the end of the Second World War to the Baghdad Pact, which was established under the leadership of The United States.
İkinci Dünya Savaşı sonrasında SSCB tehdidine maruz kalan Türkiye, Batı ittifakına yönelmiştir. Türkiye, 1947 yılında ilan edilen Truman Doktrini ile ABD’den yardım almaya başlamıştır. Türkiye’nin Ortadoğu politikası da Batı ittifakına yaklaşması ile birlikte bu ittifakın gereklilikleri doğrultusunda şekillenmiştir. Soğuk Savaş sürecinde tehdidi kuzey komşusu SSCB’den hisseden Türkiye, Ortadoğu’daki Arap Devletleri’nin Batı ittifakını bir tehdit olarak gördüğünü algılayamamış, buda Türkiye’nin Ortadoğu’da etkili bir politika yürütmesine engel teşkil etmiştir. Bu çalışma, İkinci Dünya Savaşı bitiminden ABD öncülüğünde kurulan Bağdat Paktı’na kadar geçen süreçte Türkiye’nin Ortadoğu politikasının hangi temel saiklerle şekillendirildiğini ve ortaya çıkan gelişmelerde alınan tutumu açıklamayı amaçlamaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Ocak 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Sayı: 64 |