Osmanlı Devleti’nde 1878 tarihinden itibaren düzenlenmeye başlanan cerâim cetvellerinde suçu işleyenlerin ve mağdurların milliyeti, yaşadığı yer, suçun çeşidi, nerede, nasıl ve ne sebepten işlendiğine dair bilgiler verilmektedir. Değerlendirilen 1908 Manastır Cerâim Defteri gerek dönem gerek ait olduğu bölge açısından önem arz etmektedir. Zira 19. yüzyılın son çeyreğinden itibaren Avrupalı devletlerin çıkar çatışmasının ve Balkan devletlerinin yayılmacı politikalarının sahnesi haline gelen Makedonya’da çeşitli etnik unsurlar bölgeye yönelik emellerini gerçekleştirmek amacıyla çetecilik faaliyetleri gerçekleştiriyordu. Hassas bir durumda olan bölge aynı zamanda Osmanlı Devleti’nin bekası için meşrutiyet ilân edilmesi gerektiğini düşünen Jön Türklere de ev sahipliği yapmaktaydı. İlân edilen meşrutiyet sadece Müslümanlar için değil, isteklerini daha rahat dile getirebilecekleri düşüncesinden hareketle diğer etnik unsurlar tarafından da umut verici bir gelişme olarak görülmüştü. Nitekim incelenen Cerâim Defteri Manastır özelinde Osmanlı Devleti’nde işlenen suçlar ve çeşitliliği hakkında bilgi verirken bölgedeki eşkıyalık faaliyetleri ve yöntemleri hakkında da bilgi vermektedir. Aynı zamanda meşrutiyetin ilânıyla bu eylemlerin önceki dönemlere nazaran görece olarak azaldığını da ortaya koymaktadır.
Since 1878 crime records in the Ottoman Empire informed ethnic identities of perpetrators and victims, where they lived, the type of crime along with where, how, when and why the crime was committed. The crime records of Bitola kept in 1908 investigated in this study are important in periodical and regional terms because Macedonia was the main stage of the expansionist policies followed by both European and Balkan states and since the last quarter of the 19th century various ethnic groups, especially Bulgarians, involved in gang activities to fulfill their regional desires. The region, therefore, was undergoing a politically delicate situation. Besides, it was the home of the Young Turks movement whose members fought for the survival of the Ottoman Empire. Under these circumstances The Second Constitution was seen promising by not only the Muslims but the other ethnic minorities as well since the minorities thought they could easily speak about their demands. Accordingly, the crime records of Bitola give valuable and detailed information not only about types of crime committed, but also about bandit activities and methods in the region. Besides, compared to the earlier periods, these records also reveal that bandit activities in the region decreased after the announcement of the Second Constitution.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Mayıs 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Sayı: 62 |