Cumhuriyet ilan edildiğinde, Osmanlı Devleti’nden devralınan 4137 km. uzunluğunda oldukça yıpranmış bir demiryolları sistemi bulunuyordu. Yabancı özel şirketler tarafından inşa edilmiş ve işletilmekte olan bu hatlar, Avrupa sermayesinin çıkarları doğrultusunda biçimlenmişti. Cumhuriyet hükümetleri için ülkenin savunulması ve iktisadi çıkarlarının korunması amacıyla demiryolu ulaşımının geliştirilmesi öncelikli alanlardan biri olarak belirlenmiştir. Demiryolu politikasında; yeni hatlar inşa edilmesi kadar mevcut demiryollarının millileştirilmesi esası da kabul edilmiştir. 22 Nisan 1924 tarihli 506 sayılı kanunun kabul edilmesiyle Anadolu demiryolunun satın alınmasına karar verilmesi demiryollarında millileştirme politikasının da başlangıcını teşkil etmiştir. Bu çalışmada demiryolu politikasının millileştirme yönü üzerinde durulmuştur. Demiryollarının millileştirilmesi, Anadolu demiryolu ile Mersin- Tarsus- Adana hattının satın alınmasıyla başlamıştır. Satın almayla ilgili yasal düzenleme 1924 yılında kabul edildiği halde satın alma anlaşması 10 Aralık 1928 tarihinde mümkün olmuştur. İmparatorluk devrinde gerçekleştirilen imtiyaz antlaşmalarına dayalı olarak şirketlere tanınan haklar ile savaş dönemlerinin eklediği yeni sorunlar satın alma sürecinin uzamasına neden olmuştur. Şirket temsilcileri ile yaşanan görüş ayrılığı, müzakereleri yürütmek üzere Şükrü Saraçoğlu başkanlığında bir komisyonun kurulmasıyla aşılmıştır.
Cumhuriyet Dönemi Millileştirme Anadolu Demiryolu Mersin-Tarsus-Adana Hattı Şükrü Saraçoğlu
When the republic was declared, there was an old railway line of a total of 4137 km. This old network was a heritage from the Ottoman Empire. These lines were constructed and managed by the alien companies and they were formed in accordance with the interests of the European capital. The development of the railway transportation was among the priorities of the republican governments for the military defense and the economic benefits of the country. The principle of nationalization of the existing lines as well as the construction of the new networks was accepted as the railroad policy. The acceptance of the 506th law on April 22, 1924 led to the purchase of the Anatolian railroad. This event was the start of the nationalization process of the railway networks. In this study, the nationalization aspect of the railroads is examined. The nationalization of the railroads started with the purchase of the Anatolian railroad and the Mersin-Tarsus- Adana line. Although the legislative regulation related to the purchase in question was accepted in 1924, the contract of purchase was only possible in 1928 December 10. The rights given to the companies based on the priviledge contracts in the devolution process of the imperial period, and the additional problems coming from the war period led the purchase process to prolong. The different viewpoints between the company representatives and the government was overcome with the foundation of a commission presided by Şükrü Saraçoğlu.
Republican Period Nationalization Anatolian Railroad Mersin- Tarsus- Adana line
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Mayıs 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Sayı: 71 |