Bu çalışmanın amacı IFAT uygulaması ile sadece köpek monositik ehrlichiosis (KME) tanısı konulmuş 63 köpekteki klinik ve hematolojik bulguların değerlendirilmesidir. Bu amaçla; yaş, ırk, cinsiyet, anti-paraziter ilaç uygulamaları, yaşadığı ortam, kene varlığı ve genel durumla ilgili bilgiler kaydedilip, klinik ve hematolojik değişkenler belirlendi. Altmış üç köpekten 14’ünde (%22.2) anti-paraziter ilaç uygulamaları düzenliyken, 49 (%77.7) köpekte ise anti-paraziter ilaç uygulamaları düzensizdi. Köpeklerden 42’sinin (%66.6) bahçe ortamında, 21’inin (%33.3) ev ortamında yaşadığı ve 36 köpeğin (%57.1) kliniğe getirildiğinde üzerinde kene olduğu belirlendi. En sık gözlenen klinik bulgular; anoreksi (%87.30), lenfadenopati (%80.95), soluk mukoz membranlar (%47.61) ve ateş olarak tespit edilmiştir (%42.85). Ayrıca, Taşipne (%36.50), taşiaritmi (%34.92), hemoraji (%22.22), göz lezyonu (%22.22), deri lezyonu (%7.93), nörolojik bulgular (%3.17) ve arthritis (%19.04) gözlemlenen diğer klinik bulgular olarak belirlendi. Trombositopeni (%63.49) ve anemi (%46.03) en yaygın belirlenen hematolojik bulgular olarak dikkat çekmiştir. Sonuç olarak bölgemizde KME’in yaygın olarak görüldüğü ve yukarda belirtilen klinik ve hematolojik bulguların birlikte görüldüğü köpeklerde KME’inde dikkate alınması gerektiği kanısına varıldı.
The objective of the present study was to evaluate clinical and haematological findings among 63 dogs solely diagnosed canine monocytic ehrlichiosis (CME) within IFAT application. For this purpose; age, breed, sex, anti-parasitic drug application, living environment, the presence of tick and general condition of the dogs were noticed, clinical and haematological variables were determined. Fourteen out of 63 (22.22%) dogs were regularly treated with anti-parasitic drugs while other 49 dogs (77.77%) were irregularly treated with anti-parasitic drugs. Forty-two (66.66%) of the dogs were living on garden conditions while 21 (33.33%) of the dogs were living in the house and 36 (57.14%) of the dogs had tick found on clinical referral. The most commonly observed clinical signs were anorexia (87.30%), lymphadenopathy (80.95%), pale mucous membranes (47.61%) and fever (42.85 %). Besides tachypnoea (36.50%), tachyarrhythmia (34.92%), haemorrhagia (22.22%), eye lesions (22.22%), skin lesions (7.93%), neurological signs (3.17%) and arthritis (19.04%) were other observed clinical signs. Thrombocytopenia (63.49%) and anaemia (46.03%) were most commonly detected haematological findings. In conclusion, it was suggested that CME was prevalent in our region and CME must be taken into consideration among dogs presenting aforementioned clinical and haematological findings.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Sağlık Kurumları Yönetimi |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 28 Nisan 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 14 Sayı: 1 |