XIX. century have made plans to
maintain the dominance of the Russian Caucasus and sovereignty Seizing the
opportunity of the weakening of the Ottoman Empire began to look for ways and
practices. These plans were further enhance the Ottoman-Russian struggle.
Gulistan (1813), Turkmenchay (1828) and Edirne (1829) made the treaty has led
to play a role politically active in the area of the Russia. This treaty has been
instrumental to engage in economic and cultural activities in the Caucasus.
Russian Government who want to achieve their goals, began the Christianization
of the Caucasus policy of the local Muslim population. This policy forced
migration to implementing local Muslim people, the Christian Armenian
population of the migrating population has begun to place instead. Under this
policy, thousands of people were forced to migrate to Anatolia in the 1860s.
Population displaced Meskhetian Turks, Chechens, Circassians, Lezgins, Tatars
(Azerbaijanis) to have occurred.
In this study, the light source is displaced
Muslims in Anatolia cause of the Turks, the difficulties they experienced
during migration, examining how it performed and the results of the migration,
we have tried to clarify his policy of Christianization of Russia in the
Caucasus. In addition, during migration with reference to the problems arising
between indigenous peoples and states, Russia's activities in this field have
also been revealed. According to sources, XVIII. The Ottoman Empire from the
mid-century the Caucasus is not only political, but also economic and cultural
although dominant in Russia, expanding its areas of influence in the Ottoman
Empire is trying to spread the Iranian territory. All land north of the Aras
River in Iran with this expansion initiative taking, Akhaltsikhe, Poti, Anapa,
and is trying to seize the Ahilkelek Georgia.
Russia, both in Kafkaya expansionist
policy in the Balkans, Britain, France and Austro-Hungarian Empire began to
bother. The Crimean War (1853-1856) in Paris Treaty provisions have been made
as a result of obstacles to the further spread of the Ottoman Empire in Russia.
Indeed, "the Ottoman Empire's territorial integrity is guaranteed by a
European state" has been seeking new ways to push the Russians to dominate
the region.
The absence of a major power to prevent the
spread of blocked ambitions in Russia's Caucasus territory of the Ottoman
Empire led to the orientation of the Russian Caucasus. Accelerating the
Christianization policy in the Caucasus Russia, combining the Georgian church
and the Russian Orthodox Church has established the absolute dominance in the
region. In this article, in 1860 and after two main phases of Caucasian origin
of immigrants arriving in Anatolia explained, inhabited ones, made them the
benefits, the challenges faced by refugees and overview of the state of pain is
processed. Next the identification and solution to this issue which is
described in the current period based on new sources. Azerbaijani Turks of the
Ottoman Empire to the overall mass, were mentioned in the commercial and
intellectual migration. Especially the intellectuals who spread the Azerbaijani
Turks in Anatolia in Turkish nationalismemphasized
that those who laid the foundation of the Turkish Republic.
As used in this article referred to above it
is discussed in terms of the comparative analysis of the problems
historiography. As a result, the Crimea, and human psychology to immigrants
from Anatolia, the Ottoman territory from the Caucasus region in particular,
issues, sauce-economic situation, the impact of the local population,
demonstrated adherence to local people to view the source of immigrants. In
addition, the effects of the establishment of the Azerbaijan Republic of Turkey
refugees from Turkish intellectuals, also highlighted the contribution in the
formation of Turkish nationalism in Turkey.
XIX.
yüzyılda Osmanlı devletinin zayıflamasını fırsat bilen Rusya, Kafkasya
hakimiyeti ve egemenliğini sürdürmek için planlar yapmış ve uygulama yollarını
aramaya başlamıştır. Bu planlar Osmanlı- Rus mücadelesini daha da artırmıştır.
Gülistan (1813), Türkmençay (1828) ve Edirne (1829) antlaşmalarının yapılması Rusya'nın bölgede
siyasi açıdan etkin rol oynamasına neden olmuştur. Bu antlaşmalar Kafkasya'da ekonomik ve kültürel faaliyetlere
girişmesine vesile olmuştur. Hedeflerine
ulaşmak isteyen Rusya Hükümeti, Kafkasya'da yerli Müslüman nüfusunun
Hıristiyanlaştırılması politikasına başlamıştır. Bu politikasını uygularken
yerli müslüman halkı göç etmeye zorlamış, göç eden nüfusun yerine Ermenilerden oluşan Hıristiyan nüfusu
yerleştirmeye başlamıştır. Bu politika kapsamında binlerce insan 1860’da
Anadolu'ya göç ettirilmiştir. Göç ettirilen nüfus Ahıska Türkleri, Çeçenler,
Çerkezler, lezgiler, Tatarlar (Azerbaycanlılar)’dan oluşmuştur.
Bu çalışmada kaynaklar ışığında Müslüman Türklerin neden Anadolu'ya göç
ettirildiği, göç sırasında yaşadıkları sıkıntıları, göçün nasıl
gerçekleştirildiği ve sonuçları incelenerek, Rusya'nın Kafkasya'da yaptığı
Hıristiyanlaştırma politikası aydınlatılmaya çalışılmıştır. Ayrıca göç
sırasında yerli halk ve devlet arasında ortaya çıkan sorunlara değinilerek,
Rusya'nın bu alandaki faaliyetleri de ortaya konulmuştur. Kaynaklara göre, XVIII. yüzyılın ortalarından itibaren Osmanlı
devleti Kafkasya'ya sadece siyasi değil, aynı zamanda ekonomik ve kültürel
açıdan da hakim olmasına rağmen Rusya, Osmanlı topraklarında hakimiyet alanını
genişleterek, İran topraklarına da
yayılmaya çalışmaktadır. Bu yayılma girişimiyle Aras nehrinin kuzeyindeki bütün
toprakları İran'dan alarak, Ahıska, Poti, Anapa, Ahılkelek ve Gürcistan'ı da
ele geçirmeye çalışmaktadır.
Rusya’nın
hem Kafkaya’da hem de Balkanlar daki yayılmacı politikası İngiltere, Fransa ve Avusturya-Macaristan
İmparatorluğu’nu rahatsız etmeye
başlamıştır. Kırım Savaşı
(1853-1856) sonucunda yapılan Paris Antlaşması'nın hükümleri Rusya'nın Osmanlı topraklarında
daha fazla yayılmasına engel olmuştur. Öyle ki, “Osmanlı devleti’nin toprak
bütünlüğü Avrupa devletlerinin garantisi altındadır” hükmü Rusların bu bölgeye
hakim olması için yeni yollar arayışına itmiştir.
Osmanlı devleti topraklarında yayılması engellenen Rusya’nın Kafkasya
topraklarındaki emellerini engelleyebilecek büyük bir gücün olmaması Rusların
Kafkasya’ya yönelmesini sağlamıştır. Kafkasya’daki Hıristiyanlaştırma
politikasına hız veren Rusya, Gürcistan kilisesini ve Rus Ortodoks kilisesini
birleştirerek, bölgedeki mutlak hakimiyetini kurmuştur. Bu makalede 1860 ve
sonrasında Kafkas kökenli göçmenlerin Anadolu'ya gelişinin iki temel aşaması
açıklanarak, iskanları, onlara yapılan yardımlar, karşılaştıkları zorluklar ve
devletin mültecilere bakış acısı işlenmiştir. Sonraki dönemde ortaya çıkan
kimlik meselesi ve buna bulunan çözümlerde
yeni kaynaklara dayanarak açıklanmıştır.
Azerbaycan Türklerinin Osmanlı devleti’ne genel olarak kütlesel, ticari
ve entellektüel göçlerinden bahsedilmiştir. Özellikle Azerbaycan Türklerinin
Anadolu'da Türk milletçiliğini yayan aydınlarının Türk Cumhuriyeti'nin temelini
atanlardan oldukları da vurgulanmıştır. Mukayeseli analiz yönteminin
kullanıldığı bu makalede yukarıda bahsi geçen problem tarihçilik açısından ele
alınmıştır.
Sonuç olarak, Kırım ve Kafkasya'dan Osmanlı topraklarına bilhassa Anadolu
bölgesine gelen göçmenlerin insan psikolojisi, sorunları, yerel nüfusun
sos-ekonomik durumuna etkisi, yerel halkın göçmenlere bakışı kaynaklara bağlı
kalınarak ortaya konmuştur. Ayrıca Azerbaycan Türklerinden aydın muhacirlerin
Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuna etkileri, Anadolu’da Türk milliyetçiliğinin
oluşmasındaki katkıları da vurgulanmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 26 Aralık 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Cilt: 4 Sayı: 13 |
По всем вопросам приема статей и выпуска очередных номеров обращаться в редакцию соответствующего журнала