Bu çalışma Osmanlı Devleti’nin son yıllarından 1950 senesine kadar geçen süreçte kültür varlıklarının korunması meselesini kurumlar arası ilişkiler ekseninde incelemektedir. Bu zaman zarfında kültür varlıklarından sorumlu olan Maarif Vekâleti ve Vakıflar Umum Müdürlüğü başta olmak üzere Belediye, İl Özel İdaresi, Başvekâlet, Milli Müdafaa Vekâleti gibi kurumların birbirleriyle olan ilişkileri ve bu ilişkilerin kültür varlıkları üzerindeki tesirleri değerlendirilmektedir. Cumhuriyet’in ilk yıllarında çeşitli idareler altında dağıtılan ve bugün kültür varlığı olarak değerlendirilen tarihi eserler incelenen süreçte kurumlar arası ilişkilerden genellikle zarar görmüştür. Kültür varlıklarının korunmasından sorumlu merkezi bir idare olmayışı bu eserlerin zarar görmesinin bir diğer nedenidir. Bunlara savaş yıllarında askeriyeye tahsis edilen eserler, kurumların hatalı kullanımları, yanlış onarımlar, idarecilerin kültür varlıklarının korunması bilincinden yoksun oluşu gibi sebepler eklenmiş ve pek çok tarihi eser bu süreçte zarar görmüştür. Araştırma sırasında kurumların ve dönemin genel kültür politikalarının kültür varlıkları üzerindeki tesiri kurumsal yazışmaları içeren arşiv belgeleri ve dönem basınına yansıyan örnekler üzerinden takip edilmiş ve bu konuyu kapsayan ikincil kaynaklardan faydalanılmıştır.
Kültür Varlıkları Koruma Maarif Vekâleti Vakıflar Umum Müdürlüğü Başvekâlet.
This article touches on the concept of conservation the cultural assets in Turkey from 1920 to 1950 with regard to the inter-institutional relations. The relations among the institutions such as Ministry of Education, General Directorate of Foundations, municipality, special provincial administration, Prime Ministry, Ministry of National Defense, which were in charge of the cultural assets were evaluated. Inter-institutional relations, even though sometimes affected positively, generally had negative effects on the cultural assets. Lacking a central authority to be influential in conservation of the cultural assets and the condition of the foundation artifacts which were dispersed to different institutions were among the issues that this article deals with. Furthermore, the investigation of cultural assets which could not reach our time through their reflections in the institutions archives and the press is another topic to present the attitude of the era towards cultural assets. Although the prime ministry usually tried to assume the role as the central authority, the cultural assets could not be protected from the damages particularly in provinces. When counted the historical buildings that were allocated to the military during the World War II, many historical artifacts were damaged due to the misusage by the institutions, inaccurate restoration and the lacking of consciousness among administrators about the conservation of cultural assets.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Aralık 2020 |
Kabul Tarihi | 9 Ocak 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 7 Sayı: 4 |
По всем вопросам приема статей и выпуска очередных номеров обращаться в редакцию соответствующего журнала