The bilateral relations established after the independence of Iraq and Syria entered a new phase during the Baath Party's rule in Syria and Iraq. Although both governments were based on the same ideological foundation, far from implementing the basic principles of the Ba'ath Party, on the contrary, their mutual relations were characterised by complexity, tension and endless rivalry. Among the factors that could have brought Iraq and Syria closer to each other could have been the party and common ideology. However, the crisis and disintegration of the Ba’ath Party in 1966 further fuelled the rivalry. Ideological conflicts, the struggle for leadership and influence in the Arab world, and the complex system of international, regional and state interests clashed and became a source of long-lasting tension between them. Over time, political ambition, mutual distrust, personal enmity at the leadership level, etc., added to the list of factors that negatively affected relations. This situation became more evident after Saddam Hussein came to power in Iraq. Syria's support for Iran during the Iran-Iraq war and its participation in the international coalition during the Kuwait crisis further deepened the conflicts between the countries and raised them to the level of hostility. The weakening of Iraq's military and economic potential as a result of the international sanctions initially shifted the balance of power in Syria's favour. In 2003, with the fall of the Baathist regime in Iraq, Iraq-Syria relations entered a new phase, but conflicts specific to the two countries continued to exist. Against the backdrop of the negative processes in Iraq after the war, Syria had the opportunity to intervene in the events in this country.
Irak ve Suriyenin bağımsızlığını kazanmasından sonra kurulduğu ikili ilişkiler Baas Partisi’nin Suriye ve Irak’taki iktidarı döneminde yeni aşamaya geçmiştir. Her iki iktidar aynı ideolojik temele dayansa da, Baas’ın temel ilkelerini uygulamak bir yana, tam tersi karşılıklı ilişkiler karmaşıklığıyla dikkat çekmekte, ana çizgisini gerginlik ve bitmeyen rekabet oluşturmaktaydı. Irak ve Suriye’ni bir birine yaklaştırabilecek etkenler arasında parti-ortak ideoloji olabilirdi. Lakin 1966 yılında Baas Partisi’nde yaşanan kriz ve parçalanma, rekabeti daha da artırdı. İdeolojik çatışmalar, Arap dünyasında liderlik ve nüfuz mücadelesi, uluslararası, bölgesel ve devlet çıkarlarının karmaşık sistemi içinde çatışarak, aralarında uzun süreli gerginlik kaynağına dönüştü. Zamanla siyasi hırs, karşılıklı güvensizlik, lider düzeyinde şahsi düşmanlık vs., gibi durumlar, ilişkileri olumsuz yönten etkileyen etkenler listesine dahil oldu. Bu durum, Irak’ta Saddam Hüseyn’in iktidara gelmesinden sonra daha açık bir şekilde gözlemlenmeye başladı. İran-Irak savaşında Suriye’nin İran’ı desteklemesi ve Küveyt kirizi sırasında uluslararası koalisyonda yer alması, ülkeler arasındaki çatışmaları daha da derinleştirerek düşmanlık düzeyine yükseltti. Uygulanan uluslararası yaptırımlar sonucunda Irak’ın askeri ve ekonomik potansiyelinin zayıflaması, ilk olarak güç dengesini Suriye’nin lehine değiştirdi. 2003 yılı Irak’ta Baas rejiminin düşmesi ile Irak-Suriye ilişkileri yeni bir aşamaya geçse de, iki ülkeye özgü çatışmalar mevcutluğunu sürdürmekteydi. Savaştan sonra Irak’ta yaşanan olumsuz süreçler fonunda Suriye bu ülkedeki olaylara müdahale etme fırsatı elde etti.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Yakınçağ Tarihi (Diğer) |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 3 Kasım 2023 |
Kabul Tarihi | 18 Ekim 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 10 Sayı: 5 |
По всем вопросам приема статей и выпуска очередных номеров обращаться в редакцию соответствующего журнала