Kadınlar, tarih boyunca birçok medeniyette çeşitli şekillerde şiddete maruz kalabilmişlerdir. Kadına yönelik şiddet olgusunun en acımasız olanı şüphesiz şiddette son merhale olan kadın cinayetleridir. Kadın cinayetleri, geçmişten günümüze süregelen kanayan bir yara gibidir. Bu yara, hiçbir zaman herhangi bir topluma veya dine özgü olmamıştır. Osmanlı toplumunda da zaman zaman kadın cinayetleri yaşanmıştır. Bu çalışmada kadına yönelik geri dönülemez şiddete sebep olan unsurlar, Osmanlı arşiv vesikaları temelinde ortaya konulmaya çalışılmıştır. Bu kapsamda 18. yüzyıla ait Ayıntab şer’iyye sicillerine yansıyan vakalar nispetinde hayatına son verilen kadınlar incelenmiştir. Kadınların öldürülme sebeplerini ve bu ölüm cezasının onlara kim, kimler ya da hangi mercii tarafından verilmiş olduğunu saptamak çalışmanın asıl amacını oluşturmaktadır. Kadına bu infazı yapan çoğu vakit maktulün ailesinden olan erkekler olmuştur. Kadın, kimi zaman namus, kimi zaman kendisine dayatılan isteği reddetme sonucu, kimi zaman tecavüz ardından öldürülebilmiştir. Çalışmada fail ve maktullerin kimlikleri, katletme usulleri ve suç aletleri de belirlenmiştir. Tespit edilen kadın cinayetlerinin hepsinin faili bir erkektir. Bu anlamda erkekleri cinayet işlemeye güdümleyen toplumsal normlar tetkik edilmiştir. Bu suretle cinayetlere karşı toplumun tavrı değerlendirilmiştir.
Women have been subjected to various forms of violence in many civilisations throughout history. The most cruel phenomenon of violence against women is undoubtedly femicide, which is the last stage of violence. Femicide is like a bleeding wound from the past to the present. This wound has never been specific to any society or religion. The Ottoman society also experienced femicides from time to time. In this study, the factors that cause irreversible violence against women are tried to be revealed on the basis of Ottoman archive documents. In this context, women whose lives were ended in accordance with the cases reflected in the 18th-century Ayıntab sher'iyye registers were analysed. The main purpose of the study is to determine the reasons for the murder of the women and who, whom or by which authority the death penalty was given to them. Most of the time it was men from the family of the deceased who executed the woman. Women were sometimes killed as a result of honour, sometimes as a result of refusing the demands imposed on them, sometimes after rape. In the study, the identities of the perpetrators and victims, the methods of murder and the instruments of crime were also determined. The perpetrator of all the identified femicides is a man. In this sense, the social norms that motivate men to commit murder were analysed. In this way, the attitude of the society towards the murders was evaluated.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Genel Türk Tarihi (Diğer) |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 27 Mart 2024 |
Yayımlanma Tarihi | 2 Nisan 2024 |
Gönderilme Tarihi | 20 Şubat 2024 |
Kabul Tarihi | 27 Mart 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 11 Sayı: 1 |
По всем вопросам приема статей и выпуска очередных номеров обращаться в редакцию соответствующего журнала