Çalışmada İslam tefsir geleneğinin erken dönem müfessirlerinden biri olan Mâtürîdî’nin (ö.333/944) İbn Abbas (ö. 68/687-688) rivayetlerine yaklaşımı incelenmektedir. Bilindiği üzere onun kaleme aldığı Te’vîlâtü’l-Kur’an dirayet ağırlıklıdır. Ancak eserdeki dirayet içerikli yorumları rivayetten yoksun değildir. Zira tefsirinde az da olsa Hz. Peygambere isnad edilen rivayetlere, bolca sahabe ve tabiine ait rivayetlere rastlanır. Sahabe nesli içerisinde tefsirde ilk sırada yer alan İbn Abbas, Te’vîlâtü’l-Kur’an’da da rivayet sayısı bakımından ilk sırayı korumaktadır. Tespitimize göre bu eserde İbn Abbas’a ait 579 rivayet vardır. Bu sayıyla İbn Abbas Te’vîlâtü’l-Kur’an’da sahabe arasında ilk sırada yer almaktadır. İbn Abbas’ın önemi aslında rivayet bakımından ilk sırada yer almasıyla ilgili değildir. Mâtürîdî’ye göre genelde sahabenin, özelde İbn Abbas’ın tefsirde ayrı bir önemi vardır. Zira o, tefsiri ayetlerin inişine şahit olan sahabeye özgü bir alan olarak görmektedir. Bilindiği üzere Mâtürîdî, tefsir te’vil ayrımı yapmakta, tefsirin sahabeye te’vilin ise âlimlere ait olduğunu söylemektedir. Onun bu yaklaşımı çalışmada Te’vîlâtü’l-Kur’an’daki İbn Abbas’a ait 579 rivayet üzerinden incelenmektedir. Çalışma iki kısımdan oluşmaktadır. İlk kısımda Mâtürîdî tefsirindeki İbn Abbas rivayetleri biçim ve içerik açısından tanıtılmaktadır. Rivayetlerin uzun veya kısa oluşu, ayet içerip içermemesi, İbn Abbas’ın senedde Peygamberin sözünü aktaran biri olarak yer alması rivayetlerin biçimsel yönü olarak görülebilir. Rivayetlerin Te’vîlâtü’l-Kur’an’daki görünümü de bu bağlamda ele alınabilir. Bu hususta önce Mâtürîdî’nin İbn Abbas rivayetleri için hem te’vil hem tefsir ifadesini kullandığını belirtmeliyiz. O tefsirinin genelinde sadece sözü söyleyenin ismini zikrederek senedin geriye kalan kısmını hazfettiği için tefsirinde senedin yer alış biçimi üzerinde durma imkânı yoktur. Rivayetin metin kısmını ise Mâtürîdî bazen olduğu gibi alıntılamakta bazen özetlemekte bazen de başkasına ait sözü zikrettikten sonra İbn Abbas’a ait sözün, aktardığı söze benzediğini söylemekle yetinmektedir. Te’vîlâtü’l-Kur’an’da İbn Abbas’a ait rivayetlerin içeriğine gelince rivayetler, hurûf-ı mukattaa, sebeb-i nüzul, kıraat, nesh gibi Kur’an ilimleri, kelime açıklamaları, ayet yorumları şeklinde sınıflandırılabilir. O ayetin bazen bir kesitini bazen bütününü yorumlamakta, yorumlarını nüzul dönemi veya sonrası olaylar ile ilişkilendirebilmektedir. Çalışmanın ilk kısmı bu çerçevededir. İkinci kısımda ise Mâtürîdî’nin İbn Abbas rivayetlerini ayeti yorumlamada kullanışı ele alınmaktadır. Te’vîlâtü’l-Kur’an’a bu açıdan bakıldığında Mâtürîdî’nin farklı tavırlar sergilediği rahatlıkla görülebilir. Zira o, bir âyetin yorumu için İbn Abbas’ın görüşünü bazen benimsemekte, kendi görüşüne dayanak etmekte, bazen başka rivayet zikretmeksizin onun rivayetiyle yetinmekte, bazen onun rivayetini diğer rivayetler içerisine almakta ancak bunlara ilişkin bir değerlendirme yapmamaktadır. Bunun yanı sıra o bazen İbn Abbas tefsirini tercih etmemekte hatta eleştirmektedir. Mâtürîdî’nin İbn Abbas’ın yaptığı yorumu gereksiz gördüğü yerler de bulunmaktadır.
In this study, the approach of Māturīdī (d. 333 AH/944 CE), one of the early interpreters of the Islamic exegesis tradition, to the narrations of Ibn Abbas (d. 68 AH/687-688 CE) is examined. As it is known, Ta'vīlātul-Qur'an, which he wrote, is mostly acumen. However, the insightful comments in the work are not devoid of narration. Because, even if there are few narrations attributed to the Prophet in his tafsīr, there are plenty of narrations belonging to companions and tabiīns. Ibn Abbas, who ranks first in tafsīr among the generation of Companions, also maintains the first place in terms of the number of narrations in the Ta'vīlāt al-Qur'an. According to our determination, there are 579 narrations belonging to Ibn Abbas in this work. With this number, Ibn Abbas ranks first among the companions in the Ta'vīlāt al-Qur'an. The importance of Ibn Abbas in this work is not related to the fact that he actually ranks first in terms of narration. According to Māturīdī, the Companions in general and Ibn Abbas in particular have an important role in tafsīr. Because he sees tafsir as a field specific to the companions who witness the revelation of the verses. As is known, Māturīdī distinguishes between tafsīr and ta’vil, and he says that tafsīr belongs to the companions and ta’vil belongs to the scholars. This approach of him is examined in the study through the 579 narrations of Ibn Abbas in the Ta'vīlāt al-Qur'an. The study consists of two parts. In the first part, the narrations of Ibn Abbas in Māturīdī’s tafsīr are introduced in terms of form and content. The case that the narrations are long or short, whether they contain verses or not, and Ibn Abbas’ appearing in the sanad as someone who quotes the word of the Prophet can be seen as the formal aspect of the narrations. The appearance of the narrations in the Ta'vīlāt al-Qur'an can also be considered in this context. First, we should note that Māturīdī used the expression both ta'vil and tafsīr, among some other words, in the context of Ibn Abbas's narrations. Since he has prepared the rest of the deed by mentioning only the name of the one who said the word throughout his tafsīr, there is no possibility to dwell on the way the deed is placed in his tafsīr. As for the text part of the narration, Māturīdī sometimes quotes it as it is, sometimes summarizes it, and sometimes says that Ibn Abbas’ word, after mentioning someone else’s word, is similar to the word he quoted. As for the content of the narrations of Ibn Abbas in the Ta'vīlāt al-Qur'an, the narrations can be classified as Qur'anic sciences such as huruf-u muqataa, sabab-i nuzūl, qiraat, nash, word explanations, verse interpretations. He sometimes interprets a section of the verse, sometimes the whole of it, and can relate his comments to the events of the period or after the revelation. The first part of the work is in this framework. In the second part, Māturīdī's use of Ibn Abbas narrations in interpreting the verse is discussed. When the Qur'an is viewed from this point of view, it can be easily seen that Māturīdī exhibits different attitudes. As a matter of fact, he sometimes adopts the opinion of Ibn Abbas for the interpretation of a verse, bases it on his own opinion, sometimes he is content with his narration without mentioning other narrations, sometimes he takes his narration into other narrations, but does not make an assessment about them. In addition, he sometimes does not prefer the tafsir of Ibn Abbas or even criticizes it. There are also places where Māturīdī considers Ibn Abbas' interpretation unnecessary.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din, Toplum ve Kültür Araştırmaları |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2022 |
Gönderilme Tarihi | 12 Kasım 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 |
Bu eser Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.