Diabetes Mellitus, pankreasın insülin salgısının tam ya da kısmi yetersizliği ya da insülin etkisinin
yetersizliği ile oluşan, kendini hiperglisemi ile belli eden, karbonhidrat, lipid ve protein metabolizma
bozukluğu ile de karakterize bir endokrin ve metabolizma hastalığıdır. Beyinde insülin reseptörlerinin
keşfi ile insülinin beyin fizyolojisinde önemli bir rol oynadığı, serebral insülin sinyalinde ve glukoz
homeostazında meydana gelen bozuklukların beyin patolojisine katkıda bulunduğu belirtilmektedir.
İnsülin, reseptörü aracılığıyla kan-beyin bariyerini aşarak santral sinir sistemine girmekte, beyin
glukoz metabolizmasında regülatör etkisine ek olarak, nöromodülatör ve nöroendokrin bir molekül
gibi davranmakta, nöronal gelişim ve sağkalımda önemli bir rol almaktadır. İnsülin periferde olduğu
gibi, beyinde de etkilerini, reseptörü aracılığıyla, insülin reseptör substrat/fosfotidilinozitol 3-kinaz
(IRS/PI3K) ve mitojen aktive protein kinaz (MAPK) sinyal yolu aracılığıyla göstermektedir. PI3K
sinyal yolağının aktivasyonu, protein kinaz B (Akt) aracılığı ile, Alzheimer’ın en belirgin iki
patolojik karakteristiği olan, tau hiperfosforilasyonu ile oluşan intraselüler nörofibriler yumaklar ve
β-amiloid agregatlarının oluşturduğu ekstraselüler senil plakların metabolizmasının regülasyonunda
etkili olmaktadır. Son yıllarda yapılan çalışmalarla, Alzheimer, Merkezi Sinir Sisteminde insülin
reseptör duyarlılığının ve sinyal iletiminin bozulmasından kaynaklanan insülin rezistansının
gelişimine bağlı olarak meydana gelen tau ve Aβ metabolizmasındaki değişiklikleri içerdiğinden,
Diabetes Mellitus’un beyin spesifik formu (Tip 3 DM) olarak tanımlanmaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Derleme |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Ekim 2018 |
Kabul Tarihi | 14 Mayıs 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 1 Sayı: 2 |
All site content, except where otherwise noted, is licensed under a Creative Common Attribution Licence. (CC-BY-NC 4.0)