In Ottoman Empire, varied movement of ideas occured after the systemic changes in 19. century and following years. These ideas which strived to turn the Empire into the past magnificent days sometimes took a stand against to each other. Naturally, these thoughts started to flourish in literature because we know that literature is used as an instrument which reflects the politics. Especially, after the second Constitutionalist Period Islamism and Turkism came into prominence and artists who defend these ideas confronted each other. Therefor it is very important to know the discourses of two artists that are about varied ideas and defenders of these ideas. The ideal of Turkism-Turanism came out with Ali Suavi, ZiyaGökalp, Gaspıralıİsmail.Also in the 20. century the most important continuing of this ideal is Hüseyin Nihal Atsız. On the other hand, the idea of Islamism have been defended by Tunisian Hayrettin Pasha, Ahmet Cevdet Pasha, CemaleddinEfgani and thus Mehmet Akif Ersoy has been associated with these names in terms of ideas and religious sensitivity. Hüseyin Nihal Atsız and Mehmet AkifErsoy are two contradictory artists and the aim of this study is to determine Hüseyin Nihal Atsız’s thoughts, who is a Turkist, about Mehmet AkifErsoy, who is an Islamist. In this way, Akif, who is really eminent for Turkish literature, will be determined in terms of how intellectually positioning by Atsız and what he has said and thought about Mehmet AkifErsoy will be revealed from a Turkist perspective with Atsız’s own discourses
Osmanlı Devleti’nde, 19. yüzyıl ve sonrasında meydana gelen sistemsel değişikliklerin ardından farklı fikir akımlarına rastlanılmıştır. Devleti ihtişamlı günlerine döndürmek için ortaya konulan bu düşünceler, zaman zaman birbirinin karşısında yer almıştır. Siyasetin yansımasının görüldüğü dallardan biri olan edebiyatta da bu hareketliliğin kendisini hissettirmesi, son derece olağandır. Özellikle II. Meşrutiyet’in ilânından sonra İslâmcılık ve Türkçülük ön plana çıkmış; bu fikirlere bağlı olan sanatçılar, doğal olarak karşı karşıya gelmişlerdir. Bu sebeple farklı düşünce yapısına sahip iki önemli sanatçının farklı akımlar ve bunlara mensup bireyler hakkında ortaya koyduğu söylemler, son derece önem arz etmektedir. Ali Suavi, Ziya Gökalp, Gaspıralı İsmail Bey gibi isimlerle ortaya çıkan Türkçülük-Turancılık mefkûresinin 20. yüzyıldaki en önemli devam ettiricisi, Hüseyin Nihâl Atsız’dır. Tunuslu Hayrettin Paşa, Ahmet Cevdet Paşa, Cemaleddin Efganî gibi aynı fikre mensup isimlerse İslâmcılık düşüncesini savunmuşlar ve Mehmet Âkif Ersoy da bu isimlerle dinî hassasiyetler ve fikirler noktasında bir arada anılmıştır. Bu çalışmamızda, temelde birbirine zıt iki akım ve isim olan Türkçü Hüseyin Nihâl Atsız’ın, İslâmî yapısıyla bilinen Mehmet Âkif Ersoy ile alakalı fikirlerini saptamak hedeflenmiştir. Böylece Türk edebiyatında önemli yer edinen Âkif’in, Atsız tarafından düşünsel manada nasıl konumlandırıldığı belirlenecek ve bir Türkçü gözünden Mehmet Âkif Ersoy hakkında neler söylendiği ve düşündüğü, kendi söylemleriyle ortaya konacaktır
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Research Article |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Mayıs 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Sayı: 2 |