Antakya ve yakın çevresi aktif Ölü Deniz Fayı’nın etki alanında yer alır. Bu nedenle tarihsel dönemde birçok yıkıcı depreme maruz kalmıştır. Ancak, son 135 yıldır bölgede gerilimi boşaltacak bir deprem olmamıştır. Bu durum, her geçen gün olabilecek yıkıcı deprem riskini artırmaktadır. Bu çalışmada, Antakya şehrinin sismotektoniği ve depremselliği incelenerek sismik riskin boyutu ortaya konulmaya çalışılmıştır. Şehrin bulunduğu alandaki zeminler; tektonik, litolojik, jeomorfolojik ve hidrojeolojik özelliklerin yanında litolojik birimlerin süreksizlik yüzeyi tanımlamaları, Schmidt çekici geri tepme sayıları ve nokta yükü dayanımları dikkate alınarak olası bir depremde gösterecekleri tepkilere göre en zayıf, zayıf, az sağlam, orta derecede sağlam ve sağlam zeminler şeklinde sınıflandırılmıştır. Bu sınıflandırmaya uygun zemin mukavemet haritası yapılmıştır. Buna göre mevcut yerleşmeler daha çok en zayıf ve zayıf zeminler üzerinde yer almaktadır. Bu nedenle yeni yerleşmeler öncelikle sağlam ve orta derecede sağlam zeminlerin topografik olarak yerleşmeye elverişli alanlarına inşa edilmelidir. Ancak bu alanlar yeni yerleşimler için yeterli olmadığından az sağlam zeminler tercih edilmelidir
Antakya and its surroundings are in the effect area of the active Dead Sea Fault. Therefore, it has been subjected to many destructive earthquakes in the historical periods. However, there has not been any earthquake to discharge the stress in the last 135 years. This situation increases the risk of destructive earthquake day by day. In this research, the size of the seismic risk has been studied by examining the sismotectonic and sismitity of the Antakya city. The ground on which the city is located were classified as the poorest, poor, somewhat sound, medium sound, and sound grounds according to the possible reactions to be shown in a possible earthquake based on the tectonical, litological, geomorphological, and hydrogeological properties as well as the discontinuity surface definitions of the litological units, Schmidt hammer reaction counts, and point load strength. A ground strength map of the city has been developed based on this classification. Current settlings are mostly located on the poorest and poor grounds according to the map developed in the study. Therefore, future settlings have to be constructed firstly on the topographically convenient parts of the sound and medium sound grounds. However, since these grounds are not sufficient for future settlings, less sound grounds should be recommended
Diğer ID | JA94NB79YN |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Ağustos 2006 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2006 |