Modern toplum bireylerin özgür ve eşit şartlarda
katılımlarıyla ortaya çıkan toplumsal bir gerçekliktir. Bu gerçekliğe katılım,
paylaşma ve özgür irade gibi bireysel yeteneklerle ulaşılır. Dolayısıyla bu
süreçte toplum, bireyin bireye eklenmesinden çok farklı bir olgu haline dönüşür.
Toplumun tarih içindeki serüveni işte bu dönüşüm ve
değişim kültüründe ortaya çıkar. Gerçek evrim ise bireylerin mensup oldukları
topluma katkıları oranında gelişir. Kendini, beceri ve yeteneklerini
geliştirmeyen insanların işlevsel katkılarından söz edilemez Dolayısıyla özgür
ve eşit şartlarda katılıma elverişli bir sistemde bu konudaki yetenek ve
yeterliliklerden yoksun kişiler tarafından espirisine uygun bir yaşam alam
yaratmak oldukça güçtür.
Demokrasi, mensuplarına özgür ve eşit katılımı sunan
bir sistemdir. Eşitlerin katılımı ise demokrasilerde erdemliliği ön plana
çıkarır. Çünkü katılım, bir şeyleri beraberce gerçekleştirmek için yola çıkma
olarak düşünülür. Bu düşünce, birlikte yola çıkan insanların birbirlerine ve
sisteme zarar vermemesi gibi etik değerleri de beraberinde getirir. Bu
duyarlılıkla sistemin özlenen yaşam alanlarım yaratması ise çağa uygun bilgi ve
beceri ile donanmış, yeteneklerini had safhada geliştirmiş insanlarla
gerçekleşir. Aksi halde demokrasi farklılıkların uyumu değil, farklılıkların
dengesizliğine ve çatışmasına uygun hale gelecektir. Böyle bir demokraside
popülizmin güç ve iktidarına yol açılır. Belirli standartlarda yaşayabilme
yetenek ve yeterliliğinden yoksun olanların sayısı arttıkça bu güç etkili
olacaktır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Eğitim Üzerine Çalışmalar |
Bölüm | Derleme Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Haziran 1997 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 1997 |
AUEBFD'nin tüm İçerikleri Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License kuralları çerçevesinde lisanslanmaktadır.
AUEBFD CC BY-NC-ND 4.0 lisansını kullanmaktadır.