Müzik, sanatın sınırlarını aşarak finans sektörünün de dikkatini çeken bir odak noktası haline gelmiştir. Musiki eserlerin finansal öneminin giderek anlaşılması, onların varlığa dayalı menkul kıymetleştirme uygulamasında finansal bir varlık olarak değerlendirilmesini gündeme getirmiştir. Bu yöntemin ilk ve en çarpıcı örneğini “Bowie tahvilleri” adıyla bilinen tahviller oluşturmaktadır. Bowie tahvilleri ile ilk kez 1997 yılında musiki eserlerin telif hakları, menkul kıymetleştirme işlemine konu olmuştur. Ünlü İngiliz şarkıcı David Bowie, yirmi beş albümünden gelecekte elde edeceği telif alacaklarına dayalı olarak yapılan varlığa dayalı menkul kıymetleştirme sayesinde elli beş milyon dolar elde etmiştir. Bowie tahvilleri müzik endüstrisinde telif haklarının yenilikçi bir şekilde finanse edilebileceği gösteren etkileyici bir örnek olmuştur. Tahvillerin de gösterdiği gibi telif haklarına dayalı menkul kıymetleştirme, telif hakkı sahibine gelecekte elde edilmesi muhtemel telif gelirlerini daha önceden toplu olarak almayı sağlayarak, sermayesini artırma ve vergi avantajı elde etme imkânı sunmasının yanı sıra, yatırımcılara da farklı yatırım fırsatları sunmaktadır. Ancak telif haklarına dayalı menkul kıymetleştirme hala varlığa dayalı menkul kıymetleştirmelerin küçük bir yüzdesini oluşturmaktadır. Bunun sebepleri arasında fikri hakların değerlemesine yönelik zorluklar, fikri haklara özgü risk faktörlerinin nakit akışını tahmin etmeyi zorlaştırması ve müzik sektörünün hassas yapısından kaynaklanan sorunlar yer almaktadır.
Musiki eser teminat menkul kıymetleştirme David Bowie Bowie Tahvilleri
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hukuk ve Beşeri Bilimler, Hukuk (Diğer) |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 7 Ağustos 2024 |
Gönderilme Tarihi | 10 Mart 2024 |
Kabul Tarihi | 14 Temmuz 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 |