Avrupa Topluluğunun yargı organlarının münhasır yetkisine giren davalar arasında yer alan iptal davası yoluyla hem Topluluk kurumlarının bağlayıcı tasarruflarının hukuka uygunluk denetimi gerçekleştirilmekte, hem de Topluluk hukukuna hakim olan ilkelerin Divan ve İlk Derece Mahkemesi tarafından yorumlanma ve geliştirilmesi imkanı doğmaktadır. Sınırlı yetki ilkesinin hakim olduğu Toplulukta, bu yetkinin sınırlarının ve çerçevesinin çizilmesi ve denetlenmesinde, dolayısıyla bir yandan üye devletlerle Topluluk, öte yandan da Topluluk kurumları arasındaki dengenin korunmasında iptal davası önemli bir rol oynamaktadır. Bundan başka, davanın ikinci bir temel fonksiyonu, bireysel hakların Topluluk düzeyinde etkili biçimde korunmasında oynadığı rolde kendisini göstermektedir. Bu çalışmada, konu ile ilgili Topluluk yargı organlarının içtihadı, son derece sınırlayıcı bir koşullar içeren özel kişilerin davacı olabilme koşulları perspektifinden incelenmektedir. Bu alandaki içtihadın bugüne kadarki gelişim çizgisi ortaya konarak, bundan sonra izleyebileceği yol eleştirel olarak ele alınmakta ve kurucu antlaşma değişikliğinin bu alanda gelişme kaydedilmesi bakımdan zorunlu hale geldiği ortaya konmaktadır
As a type of proceeding which is within the exclusive jurisdiction of the European Community courts, the action for annulment performs a dual function. Through this procedure the judicial review of Community acts is performed and the Community courts have the opportunity to construe and develop the general principles of Community law. Since the Community is founded on the principle of limited and attributed powers, the action for annulment has a significant role in delimiting and controlling the powers of the Community; by striking the institutional balance amongst the Community institutions on the one hand, and regulating the relations between those institutions and the Member States, on the other. Moreover, the action for annulment has another basic function, that is reflected in its role in the effective protection of individuals’ rights at the Community level. This study focuses on the case-law of the Community courts in the field of action for annulment, with an emphasis on the rather strict conditions of private litigants’ locus standi. The case-law is analysed with a view to make a prediction on its future line of development and as a conclusion it is argued that the treaty revision might have become the only way forward in this field
Diğer ID | JA77JY35HZ |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Haziran 2005 |
Gönderilme Tarihi | 1 Haziran 2005 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2005 |