Liberalizm ve demokrasi birbirinden farklı temellerden yola çıkan iki gelenek olmasına rağmen bu iki kavram yirminci yüzyılda o denli bütünleşti ki demokrasi denildiğinde akla liberal demokrasi gelir olduLiberal demokrasi temsili demokrasi ile liberalizmin sanayileşmiş toplumun oluşmaya başladığı sanayi devrimi döneminde bir araya gelmesiyle ortaya çıkmıştır. Yirminci yüzyılın son çeyreğinde reel sosyalizmin yıkılmasıyla kimi düşünürlerce serbest piyasa ekonomisi ile liberal demokrasinin alternatifsiz bir demokrasi tipi olduğu iddia edilmiştir. Ancak liberal demokrasinin uygulama alanı olan ulus devlet, başta küreselleşme olmak üzere kapitalist sistemde ortaya çıkan krizler gibi sebeplerle bir kriz içine girmiştir. Bu kriz durumu liberal demokrasinin alternatifsiz ve üstün bir model olduğu düşüncesinin geçerli olamayacağını da ortaya çıkarmıştır. İçinde bulunulan krizden çıkış için liberal demokrasiye alternatif oluşturacak çeşitli demokrasi düşünceleri ileri sürülmüştür. Habermas’ın öncülüğünü yaptığı müzakereci demokrasi kuramı, halkın yönetime etkin şekilde katılımını hedefler. Habermas bu bağlamda bütün insanların katılabileceği bir müzakere sürecinden bahseder. Bireyler bu süreç içerisinde hiçbir sınırlama olmaksızın sürece katılmada özgür ve eşittir. Bu çalışmada, Habermas’ın müzakereci demokrasi kuramı ve bu kuramın temel argümanlarını ve bu kurama getirilen eleştiriler incelenmiştir
Although, liberalism and democracy are two customs emerging from different basics, these conceptions so integrated that, when said democracy, liberal democracy comes into mind first. Liberal democracy has emerged with the integration of representative democracy and liberalism during industrial revolution. In the last quarter of the twentieth century, with the collapse of actually existing socialism, free market Economy and liberal democracy are claimed to be an unprecented type of democracy by some thinkers. However, nation-state, application area of liberal democracy, notably globalization, get into a crisis due to reasons as the emerging crises in the capitalist system. This crisis showed the idea that liberal democracy is unprecented and superior model not valid. To overcome this crisis various democracy ideas suggested as alternative to liberal democracy. The theory of deliberative democracy lead by Habermas aims active participation of people. In this context, Habermas, mentions a deliberation period that all people can actively participate. People, in this period, are equal and free to participate to this process. In this study, the theory of deliberative democracy of Habermas and basic arguments of this theory and critics to this theory are analyzed
Diğer ID | JA45SC89JE |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Aralık 2017 |
Gönderilme Tarihi | 1 Aralık 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Cilt: 66 Sayı: 4 |