Tarihi süreçte, gerek teşebbüs kurumu gerekse gönüllü vazgeçme kurumu oldukça yenidir. Bu kavramların köken olarak çok fazla geçmişe gittikleri söylenemez. Ancak failin gerçekleştirdiği hareketleri tamamlayamaması veya işlemek istediği suçtan vazgeçmesi de göz ardı edilemez. Peki bu durumda, suç işleme kararı zayıflayan ya da işlemeyi kastettiği suçtan değişik sebeplerle vazgeçen failin sorumluluğu nasıl belirlenecektir? Bu sorunun cevabı, 765 sayılı Türk Ceza Kanununda farklı 5237 sayılı Türk Ceza Kanununda daha farklı yer almıştır. Bunun da ötesinde 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu, 36. maddesinde temel gönüllü vazgeçme hükmüne yer vermekle birlikte, 41. maddesinde iştirak halinde işlenen suçlarda gönüllü vazgeçmeye ayrı bir yer ayırmıştır. Söz konusu düzenlemeler, pek çok teorinin katkılarıyla günümüzdeki halini almıştır. Burada özellikle suç politikası teorilerinden biri olan ve faile suç yolundan dönmesi için altından bir köprü sunulması gerektiğini söyleyen altın köprü teorisini ifade etmek isterim. İşte bu makale, gönüllü vazgeçmenin hangi şartlarda mümkün olduğu, farklı görüşlerin bu hususta neler söylediği ve bunların yargı kararlarına nasıl yansıdığı sorularına cevap aramaktadır
Gönüllü vazgeçme teşebbüs suç politikası altın köprü teorisi iştirak halinde işlenen suçlarda gönüllü vazgeçme
Historically, either the institution of attempt or the institution of voluntary abandonment is quite new. It can not be said that these terms have thrown too far back in origin. However, it can not be ignored that the perpetrator can not complete the movements he has made or abandonment the crime he wants to commit. Well in this case, how will the responsibility of the perpetrator, is weakened the decision of commit a crime or to abandon on various occasions for the crime for which meant to be treated, be determined? The answer to this question is different in the Turkish Criminal Code numbered 765 and differently in the Turkish Criminal Code numbered 5237. Furthermore, the Turkish Criminal Code numbered 5237 gived a place the basic voluntary abandonment of Article 36, reserved a separate space for voluntary abandonment in jointly committed offenses in Article 41 as well. These arrangements have become the present day with the contributions of many theories. Particularly here, I would like to express the golden bridge theory, which is one of the crime policy theories and states that a gold bridge must be presented to perpetrator for the return of the iter criminis. This article is seeking answers on the conditions under which voluntary abandonment is possible, the question of what different opinions say on this issue and how they reflect on judicial decisions
Voluntary abandonment attempt crime policy golden bridge theory voluntary abandonment in jointly committed offenses
Diğer ID | JA66GE46TB |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Aralık 2016 |
Gönderilme Tarihi | 1 Aralık 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Cilt: 65 Sayı: 4 |