Tüketici hukuku ve tüketici haklarına ilişkin yasaların temel amacı, tüketiciyi korumaktır. Anılan yasalarla, tüketiciye ayıplı mal satımından doğan zarardan dolayı, kusursuz ve dayanışmalı sorumluluk getirilmiştir; sorumluluk için kusur aranmamıştır. Önemli olan, mevcut düzenlemelerin doğru uygulanarak tüketici haklarının, uyuşmazlık konusu davalarda korunmasıdır.
Bir olayda, satıcı, alıcıya, sözleşmeyle kararlaştırılan bedelle, imara uygun yapılmış konut teslim koşuluyla, bir siteden bir daire satmıştır. Alıcı, sözleşme kapsamında ilgili bankadan aldığı tüketici kredisiyle, satım bedelinin tamamını, bir bankadan aldığı krediyle teslimden önce ödemiştir. Konutun hukuki teslimi olan yapı kullanma izin belgesinin alınmasından önceki tarihte, üçüncü kişiler, konutun bulunduğu sitenin (ana yapının) inşaat ruhsatı ve imar planlarının iptali için idare mahkemesine dava açmışlardır. Satıcı, bu idari davaya, davalı belediyeler yanında müdahil olmuştur. Satıcı, bu idari davayı, alıcıya bildirmemiş, ondan gizlemiştir. Bundan sonra, satıcı, yapı kullanma iznini almış ve konutun mülkiyetini devretmiştir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hukuk |
Diğer ID | JA83NF84AH |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Aralık 2016 |
Gönderilme Tarihi | 1 Aralık 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Cilt: 65 Sayı: 4 |