Osmanlı Devleti’nde klasik dönemde kişiler, İslam hukukunun vekalet hükümleri çerçevesinde mahkemede vekil bulundurma imkanına sahip olmuşlardır. Ancak Tanzimat dönemine gelindiğinde, yeni mahkemelerin kurulması ve Batı’dan yeni hukuk kurallarının kabulü, mahkemelerde vekillik yapacak kişilerde bazı özellikler aranmasını gerektirmiştir. Hukuk eğitiminin modernleşme süreciyle de yakından ilgili olan bu durum, çeşitli hukuki düzenlemelerle birlikte, avukatlık mesleğinin kurumsallaşma sürecinin başlamasını sağlamıştır. Gerek avukatlık, gerek yargı örgütü ile ilgili çeşitli düzenlemelerde yer alan avukatın hak ve yükümlülükleri, vekalet ücreti, cezai, hukuki ve disiplin sorumluluğu gibi konulardaki hükümler, modern avukatlık anlayışının oluşmasına zemin hazırlamıştır. Bu doğrultuda, Tanzimat döneminden Cumhuriyet dönemine avukatlık hukuku açısından önemli bir birikim devredilmiştir
During the classical age of the Ottoman Empire, everyone had the right to hold an agent in the court within the framework of the provisions of Islamic law about the agency contract during the classical age. But the establishment of new courts and adoption of European codes required that people should have had some features to be an attorney in the courts. This situation was relevant to the modernization of legal education and also the beginning of the process of the institutionalization of advocacy. The provisions of attorney’s fee, rights, obligations, responsibilities being in the legal arrangements about advocacy and judicial organisation provided the formation of modern advocacy. Consequently it was taken over the heritage of advocacy from Tanzimat to the Republic
Advocate trial attorney defense law of advocacy bar association
Diğer ID | JA33GB35AF |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Aralık 2014 |
Gönderilme Tarihi | 1 Aralık 2014 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2014 Cilt: 63 Sayı: 4 |