The Teşkilat-ı Esasiye Law has a very special place in the OttomanTurkish Constitutions as the symbol of the liberation and transformation of a
nation. This article aims to analyze the importance of the Draft of theTeşkilatı Esasiye Law in terms of legal history by interpreting the negotiations within
the framework of the information contained in the parliamentary minutes.
First of all, the question of why this Law needs to be enacted needs to be
answered. For this reason, in this article, first of all, the formation of the Grand
National Assembly, which prepared our first constitution, will be examined.
Afterwards, it will be discussed how the concept of national sovereignty is
interpreted by different groups by discussing whether the Assembly, which
convened with "extraordinary authority", is a "constituent assembly" or not.
The essence of the article consists of the discussions made during the debate
of the 1921 Teşkilat-ı Esasiye Law draft in the parliament and the process of
adopting the Constitution. The negotiations of the draft started with the
presentation of the program given by the Delegation to the General Assembly
on September 18, 1920. The debates between the conservatives who wanted
to maintain the old order, that is, to save the caliphate and sultanate, and the
revolutionaries, who had the ideal of establishing an independent state, lasted
about two months. During the discussion of the draft law, the discussions
mostly focused on "saving the sultanate and the caliphate", "professional
representation principle", "authorities of the Assembly and Executive
Deputies Board" and "decentralized administrations". Within the scope of the
article, these most discussed issues were mentioned.
1921 Constitution Teşkilat-ı Esasiye Law First Assembly Constituent Assembly Parliamentary government National sovereignty
Teşkilat-ı Esasiye Kanunu, bir milletin kurtuluş ve dönüşümünün simgesi olarak Osmanlı-Türk Anayasaları içinde çok özel bir yere sahiptir. Bu makale Teşkilat-ı Esasiye Kanunu Layihası müzakerelerini meclis tutanaklarında yer alan bilgiler çerçevesinde yorumlayarak hukuk tarihi açısından önemini incelemeyi amaçlamaktadır. İlk olarak bu Kanun’un çıkarılmasına neden ihtiyaç duyulduğu sorusunun yanıtlanması gerekir. Bu sebeple makalede öncelikle ilk anayasamızı hazırlayan Büyük Millet Meclisi’nin oluşumu incelenecektir. Daha sonra “salahiyeti fevkaladeyi haiz olarak” toplanmış olan Meclisin “kurucu bir meclis” olup olmadığı tartışması yapılarak milli egemenlik kavramının farklı gruplarca nasıl yorumlandığı açıklanacaktır. Makalenin özünü 1921 Teşkilat-ı Esasiye Kanunu Layihası’nın mecliste görüşülmesi esnasında yapılan tartışmalar ve Anayasa’nın kabul edilmesi süreci oluşturmaktadır. Layihanın müzakereleri, 18 Eylül 1920 tarihinde Heyet-i Vekile tarafından verilen programın Meclis Genel Kurulu’na sunulması ile başlamıştır. Eski düzeni sürdürmek isteyen, yani hilafet ve saltanatı kurtarmak isteyen muhafazakâr kesimlerle, bağımsız bir devlet kurma idealine sahip inkılapçılar arasındaki tartışmalar yaklaşık iki ay sürmüştür. Kanun Layihası’nın görüşülmesinde tartışmalar daha çok “saltanat ve hilafetin kurtarılması”, “mesleki temsil ilkesi”, “Meclis ve İcra Vekilleri Heyeti’nin yetkileri” ve “yerinden yönetimler” üzerine yoğunlaşmıştır. Makale kapsamında da en çok tartışılan bu konulara değinilmiştir
1921 Anayasası Teşkilat-ı Esasiye Kanunu Milli Egemenlik Kurucu Meclis
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hukuk |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 8 Nisan 2022 |
Gönderilme Tarihi | 30 Ocak 2022 |
Kabul Tarihi | 16 Şubat 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 71 Sayı: 1 |