Toplumsal cinsiyet rolleri sebebiyle, çalışma hayatında cinsiyet temelli ayrımcılık, sıklıkla karşılaşılan bir durumdur. Özellikle aile sorumlulukları ve güçsüz kabul edilmeleri sebebiyle kadınlar, cinsiyete dayalı ayrımcılığa daha çok maruz kalıyor olsalar da toplumda kadının yapacağı iş olarak kabul edilen bazı meslekler bakımından erkeklerin de cinsiyet ayrımcılığı ile karşı karşıya kaldıkları durumlar olabilmektedir. Bununla birlikte son zamanlarda kendinden söz ettirmeye başlayan cinsel yönelim sebebiyle ayrımcılık da çalışma hayatında cinsiyete dayalı ayrımcılığın unsurlarından biri haline gelmiştir. Çalışma hakkı ve kendini geliştirme hakkı çerçevesinde bireylerin cinsiyete dayalı ayrımcılığa maruz kalmaları, aynı zamanda insan hakları ihlali niteliğindedir. Bu tür ayrımcı muameleleri engellemek üzere pek çok uluslararası düzenlemede konuya ilişkin hükümler yer almaktadır. Bu düzenlemeler tek başına cinsiyet ayrımcılığını engellemeye muktedir olamamakta, bu hükümlerin yargı kararlarıyla desteklenmesi ve toplumsal cinsiyet rollerinin yol açtığı kalıp yargıların önüne geçilmesi gerekmektedir. Çalışmamızda, ilgili uluslararası düzenlemeler ve yargı kararları ile birlikte, Türk iş hukukundaki düzenlemeler ve yargı kararları çerçevesinde inceleme yapılmıştır.
cinsiyet aayrımcılığı iş hukuku uluslararası hukuk insan hakları eşitlik ilkesi
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hukuk |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 19 Aralık 2022 |
Gönderilme Tarihi | 23 Ağustos 2022 |
Kabul Tarihi | 29 Kasım 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 71 Sayı: 4 |