Eylem ve işlemleri hukuka uygun, insan haklarına saygı gösteren, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren, her alanda adaletli bir hukuk düzeni kurup bunu geliştirerek sürdüren devlet anlamına gelen hukuk devletinde bu ilkenin gerçek anlamda var olabilmesi eşitlik ve hukuki istikrar ilkelerinin gözetilmesiyle mümkün olabilecektir. Bu gereklilik hukuk normları ihdas edilirken olduğu gibi bu normlara aykırılık iddiaları karşısında çözüm mercii olan yargı açısından da geçerlidir. Zira aynı ya da benzer içerikteki uyuşmazlıklar hakkında, gerekçesiz biçimde, yargı yerlerince farklı hükümlere varılması adalet idesini zedeleyebilecektir.
Hukuki güvenlik kavramı yalnızca ulusal hukuk bakımından değil aynı zamanda uluslararası hukuk bakımından da önem taşıyan evrensel bir kavram haline gelmiştir. Bu nedenle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi de önünde gelen uyuşmazlıklarda hukuki güvenliğin ihlal edilmesini adil yargılanma hakkının ihlali olarak değerlendirmektedir. Elbette Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi sadece ihlal konusunda değerlendirme yaparken değil kendi uygulaması bakımından da bu ilkeyi gözetmekle mükelleftir. Bu sebeple Mahkeme, hukuki güvenlik ilkesinin bir yansıması olan içtihat birliğini sağlayabilmek açısından tedbirler öngörmektedir. Benzer uygulamalar ve arayışlar Kıta Avrupası ve Anglo-Sakson Hukuku bakımından da geçerlidir.
Makalede hukuki güvenlik ilkesi ile içtihat birliği oluşturma konusundaki ilişki ile yargısal hükümler arasında oluşabilecek farklılıkların giderilmesi noktasında mevcut düzenlemeler ve ülke uygulamaları tartışılarak yeterliliği ve alternatif yöntemler irdelenecektir.
Hukuk devleti ilkesi İçtihat Hukuki güvenlik ilkesi İstinaf İdari yargı.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hukuk |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 28 Mart 2023 |
Gönderilme Tarihi | 6 Ekim 2022 |
Kabul Tarihi | 14 Mart 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 72 Sayı: 1 |