Bu çalışmada, çekin iptal edilmesinin müracaat borçlularının sorumluluklarına etkisi tartışılmıştır. Senedi zayi eden ve iptal kararını alan kişinin müracaat hakkını kullanıp kullanmayacağı meselesini yaratan husus, çeke uygulanacak hükümleri düzenleyen TTK m. 818/1 (s)’de açıkça m. 764/2’ye gönderme yapılmamış olmasıdır. Kanun koyucunun söz konusu tercihi nedeniyle öncelikle TTK m. 764/2’nin anlamı ortaya konulmuş ve anılan hükmün poliçe ve bonoda müracaat hakkını ortadan kaldırıp kaldırmadığı irdelenmiştir. Ardından da sorunun muhtemel yanıtları dikkate alınarak, TTK m. 764/2 hükmüne çekte atıf yapılmamış olmasının anlamı ortaya konulmuştur. Yani, acaba çeke TTK m. 764/2 hükmünün uygulanmayacağının öngörülmesi ile Türk ve mehaz İsviçre kanun koyucusu müracaat hakkı bakımından çek ile poliçe ve bonoyu ayırmakta mıdır, sorunun olumlu yanıtlanması hâlinde böyle bir ayrım yapılmasının haklı herhangi bir gerekçesi var mıdır? Mesele hakkında bir kanaatte bulunurken, Türk hukukunda mehaz İsviçre hukukundan farklılık arz eden hususlara da değinilmiş ve İsviçre öğretisinde ileri sürülen görüşler bu farklılıklar dikkate alınarak değerlendirilmiştir. Ancak öncesinde müracaat hakkının kullanım şartları ve iptal davası hakkında sadece konu ile bağlantılı olduğu ölçüde bilgi verilmiştir. Son olarak, müracaat borçlularının alt ilişki nedeniyle sorumlulukları tartışılmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hukuk (Diğer) |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 7 Ağustos 2024 |
Gönderilme Tarihi | 15 Şubat 2024 |
Kabul Tarihi | 5 Mayıs 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 73 Sayı: 2 |