Toplu iş sözleşmesi, çalışanların hem çalışma koşullarını belirlemekte hem de sosyal taraflar arasındaki güç dengesizliğini biçimlendirerek bir dengeye sokma amacı ve iddiası taşımaktadır. Toplu sözleşme hakkının etkin bir şekilde kullanılması, bu hakkın kapsamına giren işçi sayısıyla da doğrudan ilintilidir. Buna karşılık, ülkemizde sendikalaşma oranı düşük olduğu gibi toplu sözleşmenin kapsamına giren işçi sayısı da oldukça azdır. Bunun temel nedeni olarak 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nda öngörülen toplu iş sözleşmesi yetki sistemi gösterilmektedir. İlaveten, yetkili işçi sendikasının tespiti de çözümü uzun yıllar süren çeşitli hukuki uyuşmazlıkların gündeme gelmesi ihtimalini barındırmaktadır. Bu konuyla ilgili olarak en son 2024 tarihinde Anayasa Mahkemesi toplu iş sözleşmesi yetki sisteminin içine düştüğü döngüye gözler önüne seren oldukça önemli bir karar vermiştir. İşte bu makalede amaçlanan, mevcut sistemin yarattığı sorunların yargı kararlarından da örnekler sunularak irdelenmesi ve Anayasa Mahkemesi kararı sonrası toplu sözleşme hakkının etkin şekilde kullanılabilmesi için ne gibi yeni düzenlemelerin yapılabileceğinin tartışılmasıdır.
Toplu sözleşme hakkı yetki tespiti istatistiğe itiraz işkolu toplu iş sözleşmesi yapısal sorun.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 11 Mart 2025 |
Gönderilme Tarihi | 14 Aralık 2024 |
Kabul Tarihi | 2 Ocak 2025 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 73 Sayı: 4 |