Zihin ve beden arasındaki ilişkinin nasıl işlediğine yönelik tartışmalar, tarih
kadar eskidir. Bazı toplum ve kültürler, zihin ve bedeni birbirine sıkıca
geçmiş bir ünite olarak görürlerken, diğer bazıları ise bu iki yapının tamamıyla
ayrı ayrı parçalar olduğuna inanmaktadırlar. Bizim bakış açımızı yansıtan
çağdaş batı toplumu, bu ilişkinin bir dereceye kadar tek yönlü olduğunu kabul
eder. Bizler, biyolojik süreçlerin zihinsel süreçleri ( fiziksel acı/ rahatsızlıklar,
alkol ve madde kullanımı gibi) etkilediğini kabul etmeye eğilimli iken; zihinsel
süreçlerin biyolojik yapımızı etkilediği düşüncesini kabul etmeye pek de
taraftar değiliz.
Bu tek yönlü görüş, 21. yy. boyunca Batı tıbbına hakim olmuştur. Fakat
diğer kültürlerde, özellikle Doğu kültürlerinde, farklı bakış açıları kabul edilmektedir.
Doğu toplumlarında meditasyon ve diğer zihinsel tedavi teknikleri
tarih boyunca insanlara fiziksel sorunlarıyla başa çıkmalarında yardımcı
olmak için kullanılmıştır. Son zamanlarda bu teknikler Batı’da kendine yer
edinmiş, ve pek çok destekçi kazanmıştır
Diğer ID | JA64EH93CN |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Ağustos 2011 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2011 Cilt: 52 Sayı: 2 |