Araştırma Makalesi
BibTex RIS Kaynak Göster

ANAYASAL DEVLETIN ORTAYA ÇIKIŞININ SOSYO-EKONOMIK TEMELLERI VE ANAYASAL DEVLETTE TOPLUMSAL AZINLIKLAR

Yıl 2018, Cilt: 3 Sayı: 2, 25 - 41, 31.12.2018

Öz

Özet

Geleneksel toplumlarda insanlar cemaatler halinde yaşamaktaydılar. Sıradan bir fert neredeyse bütün sosyal

ilişkilerini bulunduğu cemaat içerisinde gerçekleştiriyordu: Ekonomik, hukuki, dini, ailevi ilişkiler vs. Siyasi

ilişkilerine onun yerine bakan kabile liderleri, feodal beyler, ayanlar vs. vardı. Bir ülkenin toprakları içerisindeki

cemaatlerin o ülkenin yönetimine siyasi bağımlılığı söz konusuydu belki ama, hukuki ve dini yönden bağımsız

oldukları söylenebilirdi. Hatta çoğu kez ekonomik açıdan da kendi kendine yeten kapalı bir sistemleri

vardı ve siyasi yönden bağlı oldukları devlete kârlarından sadece vergi vermekle yükümlüydüler. Ne ekip biçtikleri,

elde ettikleri kârı nereye harcadıkları kendilerini ilgilendirirdi. Yeter ki düzenli olarak vergilerini versinlerdi.

Böyle parçalı bir sosyal yapıda, büyük ölçüde özerkliği haiz cemaatlerin fertleri homojen bir görünüm arz

ediyordu. Dolayısıyla bir cemaate mensup bir ferdin, kendini yabancı, azınlık hissetmesi söz konusu değildi.

Modern dönemde, eskiden küçük insan gruplarını bir arada tutan geleneksel bağların erimesiyle ulus kavramının

ön plana çıktığına şahit oluyoruz. Artık insanlar belli bir kara parçası üzerinde ulus devlet çatısı altında

yaşamaktadırlar. Dolayısıyla geleneksel bağların yerine artık “ulus” insanları bir arada tutan tutkal vazifesi

görmektedir. Artık merkezî ulus devlet içinde, cemaatler özerk hukuki statülerini kaybetmişlerdir. Yasama

organı tektir ve yasama faaliyeti bütün ülke topraklarında geçerli olacak şekilde icra edilmektedir; keza ulus

devletin mahkemeleri de tek tiptir, yani meclisin yaptığı yasalarla bağımlıdırlar. Artık cemaatlerin kendine has

mahkemeleri yoktur, uyuşmazlıkların çözümü cemaatin kendi içinde hallettiği bir faaliyet değil, ulus devletin

organları vasıtasıyla resmiyete kavuşturduğu bir süreçtir. Dolayısıyla burada farklı kültürden, etnik kökenden,

dinden insanların ulus devlet yapısı içinde tek bir hukuk sistemine bağlı olarak yaşamak zorunda olduklarını

görüyoruz. Eğer hukuku, bir yönden, insanların hak ve özgürlüklerini, yaşam tarzlarını güvence altına

alan bir kurum olarak tanımlarsak, bir ulus devlette azınlıkta kalanların yasama organında çoğunluğu oluşturmadıkça

ya da meclisteki diğer grupları ikna etmedikçe, kendilerine has özelliklerinin üzerine hukuki bir

çatı çatmaları mümkün olmaz. Dolayısıyla burada yasama faaliyeti azınlıkların haklarını ve özgürlüklerini korumak

açısından yetersiz kalmaktadır. İşte bu nedenle, ulus devlette çoğunluğa karşı azları korumak, devletin

iktidarını sınırlandırmak için, yasama organını kendisine aykırı şekilde kanun yapamayacağı bir anayasa

ile bağlama gereği duyulmuştur.

Kaynakça

  • Akal, C. B. (2004). Varolma Direnci ve Özerklik, Ankara, Dost Kitabevi.
  • Coşkun, V. (2009). Ulus Devletin Dönüşümü ve Meşruluk Sorunu, Ankara, Liberte Yayınları.
  • Fromm, E. (2016). Freud Düşüncesinin Büyüklüğü ve Sınırları, çev. Aydın Arıtan İstanbul, Say Yayınları.
  • Fromm, E. (2016). İnsandaki Yıkıcılığın Kökenleri, çev. Şükrü Alpagut, Say Yayınları.
  • Fromm, E. (2016). Marks’ın İnsan Anlayışı, Çev. Kaan Öktem, İstanbul, Say Yayınları.
  • Fromm, E. (2016). Özgürlükten Kaçış, Çev. Şemsa Yeğin, İstanbul, Say Yayınları.
  • Fromm, E. (2016) Yeni Bir İnsan Yeni Bir Toplum, çev. Necla Aral, İstanbul, Say Yayınları.
  • Giddens, A. (2000). Sosyoloji, Çev. Hüseyin Özel, Cemal Güzel, Ankara, Ayraç Yayınevi.
  • Gözler, K. (2015). Devletin Genel Teorisi, Bursa, Ekin Yayıncılık.
  • Güngör, E. (2000) Ahlak Psikolojisi ve Sosyal Ahlak, Ötüken Neşriyat.
  • Özbudun, E. (2017). Anayasalcılık ve Demokrasi, İstanbul, İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları.
  • Schopenhauer, A. (2016). Seçkinlik ve Sıradanlık Üzerine, Çev. Ahmet Aydoğan, İstanbul, Say Yayınları.
  • Turhan, M. (1997). Anayasal Devlet, İstanbul, Gündoğan Yayınları.
  • Yazıcı, S. (2009). Demokratikleşme Sürecinde Türkiye, İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları, İstanbul.
  • Wacks, R. (2013). Hukuk Felsefesine Kısa Bir Giriş, Çev. Engin Arıkan, İstanbul, Tekin Yayınevi.
  • https://www.youtube.com/watch?v=u_EAZ78lqaU

SOCIO-ECONOMIC FOUNDATIONS OF THE EMERGENCE OF THE CONSTITUTIONAL STATE AND SOCIAL MINORITIES IN THE CONSTITUTIONAL STATE

Yıl 2018, Cilt: 3 Sayı: 2, 25 - 41, 31.12.2018

Öz

Abstract

In traditional societies, people live in communities. An ordinary individual was performing in the community

where he had almost all social relations such as economic, legal, religious, family relations etc. There

were tribal leaders, feudal bears, verses, etc., who look at political relations instead. The congregations in

the territories of an country might have said that they were politically addicted to the rule of that country,

but they could have said that they were independent of the legal and religious direction. In fact, they often

had a self-contained closed system, often economically, and were only obliged to pay taxes on their political

profits from the state they were affiliated with. What team members were interested in was that they

were paying for the profit they had earned as long as they had paid their taxes regularly. In such a fragmented

social structure, the members of the congregations with a large degree of autonomy had a homogeneous

appearance. Therefore, it was not possible for a member of a congregation to feel a foreign or minority.

In the modern era, we are witnessing that the concept of the nation has come to the forefront of the traditional

bonds that formerly held small groups of people together. Now people live on a particular piece of

land under the roof of a nation state. Hence, instead of traditional ties, the “nation” now sees the glue holding

people together. Now, within the central nation-state, congregations have lost their autonomous legal

status. The legislature is regulated and legislative action is carried out on all the territories of the country;

also the courts of the nation-state are one-sided, in other words, they are subject to the laws of the parliament.

There is no longer the courts of their own, the solution of the disputes is a process that the community

has settled through the organs of the nation state, not an activity that the community has taken care of

itself. Therefore, we see here that people from different cultures, ethnic origins and ethnicities have to live

under a single legal system within the nation-state structure. If law is defined as an institution that secures

rights and freedoms of people and lifestyles from one side, it is not possible for legal status to overlie their

particular characteristics unless minorities in a nation state constitute a majority in the legislature or convince

other groups in the parliament. Hence, legislative action here is insufficient to protect the rights and

freedoms of minorities. For this reason, it has been heard that in order to protect the minorities against the

majority in the nation state and to limit the power of the state, the legislative organ must be bound by a

constitution which parliament can not make law against it.

Kaynakça

  • Akal, C. B. (2004). Varolma Direnci ve Özerklik, Ankara, Dost Kitabevi.
  • Coşkun, V. (2009). Ulus Devletin Dönüşümü ve Meşruluk Sorunu, Ankara, Liberte Yayınları.
  • Fromm, E. (2016). Freud Düşüncesinin Büyüklüğü ve Sınırları, çev. Aydın Arıtan İstanbul, Say Yayınları.
  • Fromm, E. (2016). İnsandaki Yıkıcılığın Kökenleri, çev. Şükrü Alpagut, Say Yayınları.
  • Fromm, E. (2016). Marks’ın İnsan Anlayışı, Çev. Kaan Öktem, İstanbul, Say Yayınları.
  • Fromm, E. (2016). Özgürlükten Kaçış, Çev. Şemsa Yeğin, İstanbul, Say Yayınları.
  • Fromm, E. (2016) Yeni Bir İnsan Yeni Bir Toplum, çev. Necla Aral, İstanbul, Say Yayınları.
  • Giddens, A. (2000). Sosyoloji, Çev. Hüseyin Özel, Cemal Güzel, Ankara, Ayraç Yayınevi.
  • Gözler, K. (2015). Devletin Genel Teorisi, Bursa, Ekin Yayıncılık.
  • Güngör, E. (2000) Ahlak Psikolojisi ve Sosyal Ahlak, Ötüken Neşriyat.
  • Özbudun, E. (2017). Anayasalcılık ve Demokrasi, İstanbul, İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları.
  • Schopenhauer, A. (2016). Seçkinlik ve Sıradanlık Üzerine, Çev. Ahmet Aydoğan, İstanbul, Say Yayınları.
  • Turhan, M. (1997). Anayasal Devlet, İstanbul, Gündoğan Yayınları.
  • Yazıcı, S. (2009). Demokratikleşme Sürecinde Türkiye, İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları, İstanbul.
  • Wacks, R. (2013). Hukuk Felsefesine Kısa Bir Giriş, Çev. Engin Arıkan, İstanbul, Tekin Yayınevi.
  • https://www.youtube.com/watch?v=u_EAZ78lqaU
Toplam 16 adet kaynakça vardır.

Ayrıntılar

Birincil Dil Türkçe
Bölüm Makaleler
Yazarlar

Mustafa Çapa Bu kişi benim

Yayımlanma Tarihi 31 Aralık 2018
Yayımlandığı Sayı Yıl 2018 Cilt: 3 Sayı: 2

Kaynak Göster

APA Çapa, M. (2018). ANAYASAL DEVLETIN ORTAYA ÇIKIŞININ SOSYO-EKONOMIK TEMELLERI VE ANAYASAL DEVLETTE TOPLUMSAL AZINLIKLAR. Aurum Sosyal Bilimler Dergisi, 3(2), 25-41.