Yunus Emre, Anadolu insanını iyi gözlemlemiş, betimleyici anlatımı kullanmış, bunun yanında din ve tasavvuf anlayışını halka ulaştırmak amacıyla didaktik/öğretici anlatıma başvurmuştur. Şiirlerinde gözlemlerden sonra kendi iç dünyasına dönmüş, farklı topluluklara seslenmiştir, bu seslenişte; sözünün/şiirinin özellikleri ve insanlara tesiri yanında bu topluluklarla girdiği polemikler kendini hissettirir. O; Anadolu insanının duygu ve düşüncelerini, ifade hâlindeyken yaptığı hareketleri, vücut dilini ve kullandığı söz varlıklarını dikkatle gözlemlemiş, bu gözlemlerini en ince ayrıntısına kadar işlemiştir. Şiirlerinde Allah aşkına götüren veya aşka engel olan unsurlara değinen Yunus, sözde/şiirde bulunması gereken değerlerden bahseder, bu bağlamda özeleştirilerde bulunur, gözlemlediği Anadolu halkının hâl dilinin betimlemelerini yapar, deyimleri, atasözlerini ve halk deyişlerini sıkça kullanır. Allah aşkı bağlamında katagorize ettiği toplulukların bazılarını olumlu, bazılarını olumsuz fakat nefrete dönüşmeyen kendine özgü bir öfke ile dile getirdiği benzetmeler eşliğinde uyarır. Bu çalışmada Yunus’un şiirlerinin türü, da’visinin dili/sözü, Anadolu halkının hâl ve hareketlerinin betimlemeleri ve Allah aşkına göre ârif, derviş, kâfir, dost, düşman gibi isimlerle konumlandırılmış topluluklar hakkında yaptığı benzetmeler ele alınmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 3 Ocak 2022 |
Gönderilme Tarihi | 18 Ekim 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 22 Sayı: Özel Sayı |
Bu eser Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.