Dünyanın önde gelen şehirlerinden olan İstanbul, asırlar boyunca Osmanlı İmparatorluğu’na başkentlik yaptı. Bu büyük ve kozmopolit şehir, Cumhuriyet ilan edildikten sonra, hem başkent payesini Ankara’ya kaptırdı, hem de geçmişteki renkliliğini giderek kaybederek tek tipleşti. Gerçi coğrafi konumunun ve tarihinin büyük etkisiyle önemini her daim korudu ancak şehrin giderek artan çözülmesi gereken pek çok sorunu vardı. Bunlardan biri şehrin, göçlerin etkisiyle demografik açıdan dönüşmesi ve kimi sakinleriydi. Özellikle kamusal alanda, görgü kurallarını hiçe sayan davranışlar giderek sorun olmaya başladı. İstanbulluların âdâb-ı muâşeret kurallarına uyması gerektiğine inanan, bunun için mücadele etmek isteyen az sayıdaki insan ise 1945 yılında Saygısızlıkla Savaş Derneğini kurdu. Böylece sinama, tiyatro, tramvay ve so-kaklarda görgü kurallarına aykırı davrananları uyararak, gerektiğinde doğru yolu tembihleyerek onları terbiye edeceklerdi. İşte bu çalışma da söz konusu cemiyete ve faali-yetlerine odaklanıyor, İstanbul’un “saygısızlarını” ve “saygısızlıklarını” mesele ediyor.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 27 Haziran 2022 |
Gönderilme Tarihi | 6 Nisan 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 22 Sayı: 2 |
Bu eser Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.