Genç Türkiye Cumhuriyeti için 1930'lu yıllar, uluslararası bir kamu diplomasi sınavı niteliğindeydi. İç ve dış politikasını "Yurtta sulh, cihanda sulh!" ilkesine dayandıran Türkiye`nin, Avrupa siyasi tarihinde kendini gösteren, demokratik yönetim anlayışından uzaklaşmış ve intikam duygusuyla silahlanma yarışına giren Almanya, Rusya ve İtalya'nın diktatörlük rejimleri ve bölgesinde bulunan ülkelerle ile yürüteceği kamu diplomasisi ve alacağı önlemler kendi geleceği için de önem kazanmıştı. Birinci Dünya Savaşı'nda ülke içinde büyük yıkım yaşamıştı. Türk milleti, varını yoğunu kurtuluş mücadelesinde harcamış, neredeyse tükenmişti. Ancak, dünyayı saran büyük ekonomik buhrana rağmen "Milli Egemenliğe" dayalı demokratik bir devlet inşa etmeyi başarmıştı. Ancak Avrupa`da yaşanan siyasi gelişmeler ve yaklaşan Dünya Savaşı ile Türkiye Cumhuriyeti`ni yeni bir kaosun içine girme ihtimali, ülkenin tüm kazanımlarını ve geleceğini yok edebilirdi. Türkiye'yi, yaklaşan bu büyük tehlikeden koruma ve güvende tutma görevi ancak başta Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün izlediği akılcı politikalar ve TBMM'nin bu politikalar doğrultusunda alacağı doğru kararlarla mümkün olabilirdi. Bu çalışmanın amacı, Türkiye'nin yaklaşan büyük savaşa dâhil olmasını engellemek ve bölgedeki güvenliğini sağlayacak tedbirlerle kazanımlarını güvence altına almak için 1932-1938 yılları arasındaki süreci içindeki Türk kamu diplomasisinin TBMM tutanaklarına yansıdığı şekliyle incelemektir.
For the young Republic of Turkey, the 1930s were a test of international public diplomacy. Turkey, which based its domestic and foreign policy on the principle of “Peace at home, peace in the world!”, was also concerned about its own future with the dictatorial regimes of Germany, Russia and Italy, which had distanced themselves from democratic governance and entered into an arms race with a sense of revenge, as well as the public diplomacy it would conduct and the measures it would take with the countries in its region. During the First World War, the country had suffered great devastation. The Turkish nation had spent everything it had in the struggle for liberation and was almost exhausted. However, it had managed to build a democratic state based on “National Sovereignty” despite the great economic depression that engulfed the world. However, the political developments in Europe and the possibility of the Republic of Turkey entering into a new chaos with the approaching World War could have destroyed all the gains and the future of the country. The task of protecting Turkey from this impending danger and keeping it safe could only be possible with the rational policies pursued by President Gazi Mustafa Kemal Atatürk and the correct decisions taken by the Turkish Grand National Assembly in line with these policies. The aim of this study is to examine the Turkish public diplomacy as reflected in the minutes of the Turkish Grand National Assembly of Turkey between 1932 and 1938 in order to prevent Turkey's involvement in the upcoming great war and to secure its gains with measures to ensure its security in the region.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Kamu Politikası |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Eylül 2024 |
Gönderilme Tarihi | 5 Mayıs 2024 |
Kabul Tarihi | 23 Eylül 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 24 Sayı: 3 |
Bu eser Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.