Gelişmiş Batı demokrasilerinde, temsili demokrasinin sınırları 1980’lerin
ortalarından itibaren daha fazla tartışılmaktadır.1 Seçimlere olan ilginin giderek
düştüğü, seçmenlerin oy verme alışkanlıklarının dramatik şekilde değiştiği yaşlı
Avrupa’nın köklü demokrasilerinde temsiliyet krizi her seçim zamanı alevlenen
ciddi bir entelektüel tartışma olarak karşımıza çıkıyor. Sivil toplumun etkin
çalışmaları, adem-i merkeziyetçi yönetim anlayışının yaygınlaşması, yerel
yönetimler düzeyinde özellikle de yerel toplumu yakından ilgilendiren gündelik
hayata ilişkin konularda doğrudan demokrasi yöntemlerinin benimsenmesi,
Avrupa vatandaşlığı anlayışının yüksek siyaset konularında olmasa da yerel
meseleler ve bireysel konularda giderek yerleşmesi, Avrupa'nın merkez
ülkelerinin halklarının ilgisini seçim sandıklarından başka ifade kanallarına
çevirmelerine yol açtı
Bölüm | Kronikler |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Eylül 2017 |
Gönderilme Tarihi | 29 Eylül 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 |