China became the second largest economy via its reforms and opening up to the outside world. Throughout the process of being a great power, it has been under the influence of its culture and traditions. One of the most influential creeds of the Chinese civilization has been Confucian philosophy. On the other hand, the pace of China‟s rise fuelled anxieties, particularly, in the West. China, in order to rebuff Western threat perceptions, underlined pro-status quo and peaceful emphases of Confucian philosophy as a basis of its foreign policy. The aim of this article is to analyse the role and the effect of Confucian philosophy with a particular focus on Tianxia on the Chinese foreign policy and its relations with the US during the Presidency of Hu Jintao, from 2003 to 2013. To this end, in addition to the Sino-American diplomatic and economic relations, disputed issues were also taken into consideration
Küreselleşen dünyada, 1980‟lerde uyguladığı ekonomik reformlarla birlikte dış dünyaya açılan ve bu
sayede günümüzde ikinci büyük ekonomi haline gelen Çin, büyük güç olma yolunda ilerlerken, kültür ve
geleneklerinden etkilenmektedir. Binlerce yıllık tarihsel ve kültürel geçmişe sahip bu medeniyetin, dış
politika ilkelerini oluştururken faydalandığı en etkili öğreti Konfüçyüs felsefesidir. Ancak, yükselişi bu kadar
hızlı devam eden bir devlet, başta Amerika Birleşik Devletleri olmak üzere bazı Batılı devletleri
endişelendirmiş ve Çin hakkında çeşitli tehdit kuramları ortaya atılmasına neden olmuştur. Buna karşılık Çin,
“barışçıl bir devlet olduğunu ve statükoya başkaldırmayacağını ispatlamak adına”, Konfüçyüs öğretisinin
temel alındığı uluslararası ilişkiler kuramları ve dış politika ilkeleri oluşturma yoluna gitmiştir. Bu bağlamda
çalışmada, Konfüçyüs öğretisi ve bu öğreti temelinde oluşturulmuş Tianxia kuramı çerçevesinde, 2003-2013
yılları arasında Çin Cumhurbaşkanı Hu Jintao dönemindeki dış politika ilkeleri ve bu ilkelerin ABD ile
ilişkilerdeki rolünün ve etkisinin ortaya koyulması amaçlanmaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 27 Aralık 2017 |
Gönderilme Tarihi | 2 Mart 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 |