1990’lı yıllarla birlikte Uluslararası İlişkiler alanında yeni bir teorik yaklaşımın ortaya çıktığı görülür. Pozitivist teoriler ile post-pozitivist teoriler arasında konumlandırılan ve bu nedenle ‘üçüncü yol’ olarak nitelendirilen bu yaklaşım, uluslararası ilişkilerin sosyal yanına yaptığı vurgu nedeniyle sosyal konstrüktivizm olarak adlandırılmaktadır. Disiplinin ana-akımından birçok açıdan ayrılan konstrüktivizmin, benimsenen epistemolojik pozisyonlarındaki farklılıklar nedeniyle değişik türleri bulunmaktadır. Bu farklılaşma ilgili yaklaşımın Uluslararası İlişkiler teorileri içindeki yerini ve dolayısıyla ‘üçüncü yol’ olma pozisyonunu tartışmalı hale getirmektedir. Bu yaklaşımın en ayırt edici yanı, uluslararası ilişkiler analizlerine yönelik farklı ontoloji önerisidir. Uluslararası siyasanın temel yapılarının maddi olmaktan çok sosyal olduğunu ileri süren konstrüktivizm, normatif olanın maddi yapılar üzerindeki önceliğini savunur. İlgili yaklaşım, disiplinin ana-akımını oluşturan pozitivist teorilerin göz ardı ettiği kimlik, kültür, söylem ve dil gibi sosyo-kültürel faktörlerin uluslararası ilişkiler analizlerine katılmasını olanaklı kılmaktadır.
Konstrüktivizm Büyük Tartışmalar Yaklaşımı “Üçüncü Tartışma” Oluşturucu Teori Amil-Yapı Tartışması
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Mart 2008 |
Gönderilme Tarihi | 31 Temmuz 2014 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2008 |