Türkiye’de göç ve kentleşme, işgücü piyasasının temel dinamiklerindendir. Bir taraftan kentlerin çeperlerinde tutunmaya çalışan insanlar, diğer taraftan bu artık emeğin eklemlendiği çalışma biçimleri çalışma ve yoksulluk kavramlarının iç içe geçmesine neden olmaktadır. Çalışan yoksulların önemli bir bölümü kentin düşük ücretli iş kollarında çalışmaktadır. Kentsel hizmet sektörü çalışan yoksulların sayılarının belki de en hızlı arttığı bir istihdam alanıdır. Düşük ücret, sosyal güvenceden yoksun olma, düzensiz çalışma, kayıt dışılık ve esneklik, hizmet sektöründeki işgücü piyasasının olmazsa olmaz kuralları olarak karşımıza çıkmaktadır. Beyaz yakalı, eğitimli ve profesyonel mesleklerde çalışan kentsel orta sınıf, kentlerde tutunmaya çalışan yoksullara yeni istihdam olanakları yaratmaktadır. Bu istihdam en belirgin şekilde “apartmanda” yaratılmaktadır. Bu çalışma, Eskişehir’de kentsel orta sınıf tarafından kapıcı, gündelikçi ve çocuk bakıcısı olarak istihdam edilen meslek gruplarının istihdam yapısını sosyolojik olarak incelemektedir. Bu çerçevede, Eskişehir’de yürütülen uygulamalı bir araştırmanın verilerinden yola çıkılarak, kentsel orta sınıfın vasıfsız emek gücünün örgütsüzlüğünü ve kayıt dışılığını nasıl bir avantaj olarak kullandığı ve çalışan yoksulların bu eşitsiz istihdam ilişkisine nasıl eklemlendiği irdelenmeye çalışılacaktır.
Çalışma yoksulluk çalışan yoksullar paternalizm ev hizmetliliği
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Mart 2008 |
Gönderilme Tarihi | 31 Temmuz 2014 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2008 |