Policies dealing with the past have become a common practice in post-conflict and post-authoritarian contexts. The central role assumed by the victims in these processes has begun to appear under the spotlight in recent years, despite being a dimension neglected in the literature on transitional justice. A prime example revealing the need for a victim-based approach is the Spanish experience. Following a policy of forgetting the Civil War and the Dictatorship for the sake of reconciliation, victims’ associations carry a grassroots demand for reckoning to the national and international agenda. Regardless of their differences and discord stemming from space, themes, episodes and ideology, the associations are argued, here, to constitute a pluralist environment. They transform the civil society and contribute to the enhancement of social capital. This study focuses on the societal factors, rather than the public institutions and policies in the realm of memory. The search for social reconciliation, the impact of generational replacement, the widening definition of the victim, the privatization of memory, the inequalities between the victims are explored as the main pillars of the transformation. Despite the belief that the culture of impunity persists, a restructuring of memory through social transformation and the politicization and internationalization of victims’ associations, is witnessed.
Günümüzde, çatışma ve otoriter dönemleri izleyen yıllarda geçmişle yüzleşme politikalarının yaygınlaştığı görülmektedir. Genellikle geçiş dönemi adaleti literatüründe göz ardı edilen bir boyut olmasına rağmen, kurbanların bu süreçlerdeki merkezi rolü giderek daha fazla mercek altına alınmaya başlandı. Kurban odaklı bir yaklaşımın gerekliliğini gözler önüne seren başlıca örneklerden biri, İspanya’nın tecrübesinde saklıdır. İspanya’da, uzlaşma uğruna, iç savaş ve diktatörlük dönemlerini unutma siyasetinin ardından kurban dernekleri tabandan gelen bir geçmişle yüzleşme talebini ülke gündemi hatta uluslararası platformlara taşımaktalar. Bu makalede, mekân, tema, dönem ve ideoloji temelli farklılık ve ihtilaflarına rağmen, derneklerin çoğulcu bir ortam inşa ettikleri savunulmaktadır. Sivil toplumun çehresini dönüştürür ve sosyal sermaye unsuru rolünü üstlenirler. Bu çalışma, bellek alanındaki kamu kurum ve politikaları yerine, toplumsal olana odaklanır. Sosyal uzlaşma arayışı, kuşak değişiminin yarattığı etki, kurban tanımının giderek kapsayıcı hal alması, belleğin özelleştirilmesi, kurbanlar arası eşitsizlikler gibi olgular ülkedeki dönüşümün en temel taşıyıcıları olarak irdelenmektedirler. İspanya’da cezasızlık kültürünün devam ettiği inancına rağmen, toplumsal dönüşümün öncülerinden siyasallaşan ve uluslararasılaşan kurban derneklerinin belleği yeniden şekillendirmelerine tanıklık edilmektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 27 Mayıs 2020 |
Gönderilme Tarihi | 1 Ağustos 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 |