Özellikle 2008 yılında yaşanan küresel ekonomik krizin toplumsal
yansımalarının gözlemlendiği küresel toplumsal hareketler ile birlikte gündeme
gelen kent hakkı kavramı, kısa bir sürede anti-kapitalist bir içerikle
bütünleşerek, önemli bir popülariteye sahip oldu. Neoliberal politikaların
kentler ve kentliler üzerinde yarattığı eşitsizleştirici, ayrıştırıcı, yoksunlaştırıcı,
mahrum edici etkilerine yönelik hemen hemen tüm toplumsal yanıtlarda kent
hakkı vurgusunun yapıldığını söylemek mümkün. Bu inceleme, söz konusu
kavramı ilk olarak ortaya atan Şehir Hakkı isimli kitabın kısa bir incelemesini
hedeflemektedir. Kente ilişkin literatürde net bir tanımı, kapsamını bulmanın
mümkün olmadığı bu kavramı, 1967 yılındaki kitabıyla gündeme getiren
Lefebvre, ortaya koyduğu devrimsel ve ileri görüşlü kavramsallaştırması
sayesinde, hem kentsel hem de anti-kapitalist mücadelelerde referans noktası
olarak kullanılan bir figür halini almış durumda.
Bölüm | Kitap İncelemesi |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Haziran 2016 |
Gönderilme Tarihi | 15 Haziran 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Cilt: 71 Sayı: 2 |