Bu çalışmanın amacı, 21. yüzyılda, özellikle kapitalizmin en sarsıcı krizi kabul edilen 2008 küresel finansal krizinden sonra, yaygın ve kesintisiz olarak yaşanan protesto ve isyanları modern siyasallık kavramı kılavuzluğunda anlamaktır. Kapitalizmin son yapısal krizi, gerek sistemi rehabilite etmek isteyenler gerekse sistem karşıtları tarafından insanlık için bir eşik olarak görülmektedir. İlgili çalışmalar krizin en belirgin semptomları olarak kabul edilen protesto ve isyanların nedenlerini genel olarak siyasal sistemlerin işlemez hale gelmesi, iktisadi adaletsizlik ve kemer sıkma politikaları, yurttaşlığa ilişkin hak ihlalleri ve uluslararası güç ilişkilerinden kaynaklanan küresel adaletsizlik olarak tasnif etmekteler. Daha çok orta ve üst gelir seviyesindeki ülkelerde ortaya çıkan, organize ve gittikçe siyasallaşan protesto ve isyanları anlamak, insanlığın içinden geçtiği kritik karar anında toplumsal gelişmelerin yönünü anlamak için elzemdir. Protesto ve isyanlar, toplumsal bağı oluşturan siyasallıktan ileri gelmektedir. Kamusal alana, herkesi ilgilendiren meselelere yön verme gücü olarak belirlediğimiz siyasallık, özgürlükle mümkün olmaktadır. Toplumu sürekli kılan yeniden üretim rejimi, kendi çıkarlarını kamunun çıkarları olarak sunacak kadar güçlü, dolayısıyla özgür çıkar grupları egemenliğinde hayat bulmaktadır. Modern siyasallık, kamusal alanı biçimlendirebilmenin (özgürlük) koşulu kıldığı piyasada alınıp satılabilen mülk sahipliğini herkese serbest kılmıştır. Ancak kapitalist toplumlarda, asıl mülk sahipleri sermayedarlar olduğundan, toplumsal bağı tesis eden hegemonik burjuva iktidarı, piyasayı merkezine alan bir düzen etrafında şekillenir. Geniş kitlelerin siyasallığı, piyasa aktörü, seçmen ve yurttaş rollerini üstlenen bireyde çerçevelenip özgürlük serbestliğe indirgenir. Dolayısıyla modern dönem öncesi isyanların sistem yerine iktidarı değiştiren isyan ve protestoları yerini, sistemik krizlerde siyasallaşan toplum kesimlerinin sürekli toplumsal değişim taleplerine bırakmış; modern siyasallık protesto ve isyanların yapısal nedenidir artık. Öyle ki kapitalizmin yapısal krizlerini referans alarak protesto ve isyanları eski, yeni toplumsal hareketler ve meydan hareketleri olarak sınıflandıran bir toplumsal hareketler yazını ortaya çıkmıştır. Kitlelerin siyasallaştığı her yapısal krizde kapitalizm siyasallaşmayı içererek yeniden yapılanmıştır. Siyasal bir programa bağlı, sınıf temelli protesto ve isyanları sendikacılık, sosyal demokrasi, refah harcamaları ile içeren kapitalizm, güçlenen, siyasallaşan toplum kesimlerini neoliberalizmle zayıflatmıştır. Derinleştirilen neoliberalizmle siyasal kapasiteleri zayıflatılan toplum kesimlerinin ırk, din, cinsiyet, çevre, etnisite odaklı yeni toplumsal muhalefetinin son yapısal krizin yol açtığı protesto ve isyanlarda dışa vurulan tepkisel siyasallığı, toplumsal kutuplaşmaya, güvencesizleştirmeye, otoriterleşmeye yaslanan popülizmler yoluyla içerilmiştir. Siyasal olarak felce uğramış kitlelerin popülist idarelerin keskin ama sorunları derinleştiren politikalarına yaslanan tepkisel siyasallıklarının tekrar etmesi beklenmelidir.
21. Yüzyıl Protesto ve İsyanları Modern Siyasallık Toplumsal Hareketler Neoliberalizm Popülist İçerme
The aim of this study is to understand the widespread and sustained protests and uprisings in the 21st century, particularly after the 2008 global financial crisis, acknowledged as capitalism’s most devastating crisis, through the concept of modern politicality. Capitalism’s latest structural crisis is viewed as a threshold for humanity, by both those seeking to rehabilitate the system and by its opponents. Relevant studies research categorizes the causes of these protests and rebellions—seen as the crisis’s most visible symptoms—into political system failures, economic injustice and austerity policies, violations of citizenship rights, and global injustices stemming from international power relations. Understanding these organized and increasingly politicized protests, predominantly emerging in middle- and high-income countries, is crucial for grasping the direction of societal developments at this critical juncture. Protests and uprisings arise from politicality, which constitutes the social bond. Politicality, defined as the power to shape public matters affecting everyone, is possible through freedom. The reproduction regime that sustains society thrives under the dominance of powerful interest groups that present their agendas as public interests. Modern politicality has made free commodified property ownership -the condition for shaping the public sphere. However, in capitalist societies, true property owners are capitalists, and the hegemonic bourgeois order, centered around market-driven governance, structures the social bond. The politicality of the masses is confined through the individual as market actor, voter, and citizen, reducing freedom to mere liberty. Thus, unlike premodern rebellions that sought to replace rulers rather than the system, modern protests arise from systemic crises, with politicized societal groups demanding continuous change. Modern politicality is now the structural cause of protests and uprisings. Consequently, a body of social movement literature has emerged, classifying protests and rebellions—based on capitalism’s structural crises—as old, new social movements, or square movements. In each structural crisis that politicizes the masses, capitalism restructures by incorporating politicization. While capitalism incorporated the class-based protests tied to political programs through unions, social democracy, and welfare spending, it weakened these mobilized sectors through neoliberalism. Through deepened neoliberalism, reactionary politicality of weakening societal segments’ new social opposition (focusing on race, religion, gender, etc.), manifested in protests triggered by the last structural crisis, has been incorporated by populisms, based on precarity, polarization and authoritarianism. Recurrence of reactive politicality of paralyzed masses, relying on populisms' sharp yet problem-deepening policies, seems inevitable.
21st Century Protests and Uprisings Modern Politicality Social Movements Neoliberalism Populist Inclusion
| Birincil Dil | Türkçe |
|---|---|
| Konular | Siyasal Teori ve Siyaset Felsefesi |
| Bölüm | Araştırma Makaleleri |
| Yazarlar | |
| Erken Görünüm Tarihi | 7 Ekim 2025 |
| Yayımlanma Tarihi | 13 Kasım 2025 |
| Gönderilme Tarihi | 14 Temmuz 2025 |
| Kabul Tarihi | 1 Ekim 2025 |
| Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 |