1990’lı yılların ikinci yarısından itibaren Rus dış politikasında Avrasyacılık ideolojisine dayanan politik bir çizgi izlendiği görülmektedir. Dönemin Rusya Başbakanı Vladimir Putin’in Ekim 2011’de önerdiği Avrasya Birliği projesi, izlenen çizginin geldiği en son noktadır. Avrasya Birliği’ni kurabilme hedeflerini adım adım gerçekleştiren Rusya uluslararası sistemde tekrar önemli bir güç merkezi olarak kabul görmeyi başarmıştır. Rusya, eski Sovyet cumhuriyetlerini Avrasya Birliği gibi entegrasyon projesinde bir araya getirmekle, Sovyetler Birliği’nin tarihe karışmasından sonra kaybettiği ve diğer süper veya bölgesel güçlerle paylaşmak zorunda kaldığı coğrafyada yeniden hegemon güç olmayı amaçlamaktadır. Rusya’nın Avrasya Birliği projesini gerçekleştirmek için tüm eski müttefiklerine uyguladığı baskı politikalarını ve bu politikaların sonuçlarını dikkate alırsak, bugüne gelindiğinde Rusya, bazı eski Sovyet cumhuriyetlerini politik ve ekonomik açıdan kendine bağlamayı büyük ölçüde başarmıştır. Rusya ayrıca Batı ile entegrasyonu tercih eden diğer devletlere yönelik uyguladığı baskıcı politikaları artırmıştır. Makale, Avrasya Birliği’nin ekonomik amaçla kurulmasından ziyade, Rusya’nın çıkarlarına dayalı politik bir proje olduğu tezini ortaya koymaktadır. Bu projenin gerçekleşmesi için Ukrayna’da yaşanan son gelişmeler sonrasında Kremlin’in baskıcı tavrının Batı devletlerinin eski Sovyet coğrafyasındaki etkisini zayıflatacağı iddia edilmektedir
Rusya dış politikası Avrasya Birliği Avrasyacılık gümrük birliği Avrasya Ekonomik Topluluğu
Russia has followed a foreign policy approach, which based on the Eurasian ideology since the second half of 1990s. The Eurasian Union project, which was proposed by the vice-president of the Russian Federation Vladimir Putin in October 2011, is the ultimate conclusion of this foreign policy strategy. Setting a target of establishing the Eurasian Union, Russia strived to become a recognized superpower in the international system. By integrating the former Soviet countries in the Eurasian Union, Russia’s main goal is to establish its own hegemony in the post-Soviet space, where the Kremlin has lost its power and was forced to share the region with other super and regional powers after the collapse of the Soviet Union. Taking into account the repressive policies of Russia towards its all exSoviet allies, the Kremlin’s policies could be characterized as successful in keeping some of the former Soviet countries politically and economically dependent on Russia while it is strengthening its oppressive policies to the countries that prefer the Western integration. This article argues that the Eurasian Union is a political project, which serves Russia’s national interests rather than an economic based union. Author also argues that the Kremlin’s repressive policies, following the Ukrainian crisis, will lead to the weakening of the Western political influence in the post-Soviet geography
Diğer ID | JA74NS68TG |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Haziran 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Cilt: 49 Sayı: 1 |