BibTex RIS Kaynak Göster

18. Yüzyılın İkinci Yarısında İstanbul’un İaşesinde Balkanlar ve Karadeniz’in Önemi

Yıl 2016, Cilt: 50 Sayı: 2, 127 - 151, 01.12.2016

Öz

Tarihin her döneminde gerek nüfus yoğunluğu, gerek stratejik konumu ve büyük imparatorluklara başkentlik yapmış olması sebebiyle İstanbul’un iaşesinin sağlanması büyük önem arz etmiştir. Osmanlı Devleti de konuya hassasiyetle yaklaşmış ve özellikle bu sebeple çok önemli organizasyonlar teşkil etmiştir. Bu organizasyonların amacı temelde İstanbul’un ihtiyaç duyduğu malların kesintisiz ve uygun fiyatla temin edilmesidir. İstanbul’un iaşesinin sağlanmasında Balkanlar ve Karadeniz çok önemli bir rol üstlenmiştir. Balkanların Osmanlılar tarafından alınmasıyla birlikte bölge ekonomik ve siyasi bir bütünlük kazanmıştır. Osmanlı döneminde Balkanlar ekonomik yönden çok ilerlemiş, tarımsal üretim artmış; birçok yeni şehir ve kasaba kurulurken daha önceden var olanları da gelişip büyümüştür. Diğer taraftan fetihlerle birlikte Karadeniz yabancılardan arındırılarak bir iç pazar haline gelmiş ve İstanbul, Balkanlar ve Karadeniz arasında üç kutuplu bir ticaret ve entegrasyon ağı ortaya çıkmıştır. Böylece belirli zirai, ticari ve sınai mamullerin üretimi ve dağıtımında uzmanlaşmaya gidilmiştir. Osmanlı döneminde Balkanlar, İstanbul’un temel besin maddelerinden olan zahire ve etin (canlı koyun ve sığır) tedarik edildiği çok önemli bir merkez konumundaydı. Hububat ve bunun dışındaki zahirenin büyük kısmı özellikle Tuna ve civarındaki iskelelere getirilerek deniz yoluyla, canlı hayvanlar ise sürüler halinde karayoluyla İstanbul’a sevk edilirdi. 18. Yüzyılın ikinci yarısından itibaren BalkanlarKaradeniz ve İstanbul havzasındaki ekonomik istikrar bozulmaya başlamıştır. Osmanlı Devleti ile Rusya arasında yapılan savaşlar ve Rusya’nın Karadeniz’de ikinci bir güç olarak ortaya çıkması üzerine Balkanlarda hem üretim düşmüş hem de İstanbul’a mal akışı nispeten azalmaya başlamıştır. Daha önce devlet, iaşe sistemini yöneten ve denetleyen konumunda iken bu dönemden itibaren gittikçe merkeziyetçi eğilimler ağırlık kazanmaya başlamıştır

The Importance of the Balkans and the Black Sea in the Provisioning of Istanbul During the Second Half of the 18th Century

Yıl 2016, Cilt: 50 Sayı: 2, 127 - 151, 01.12.2016

Öz

For its strategic location, dense population and historical position as the capital of great empires, Istanbul’s provisioning has always been a matter of vital importance in all periods of history. Likewise, the Ottoman Empire treated the matter with utmost seriousness, creating various significant institutions and mechanisms particularly to this end. These institutions and mechanisms were basically intended to ensure smooth and continuous supply of Istanbul’s needs at affordable prices. Both the Balkans and the Black Sea served very important roles in the provisioning of Istanbul. With the Ottoman conquest, Balkans reached a considerable degree of economic and political integration. Under the Ottoman rule, the Balkans prospered greatly, with a boom in agricultural production. Similarly, new cities and towns were founded, with the existing ones experiencing growth and expansion. Further, as a result of the conquests, the Black Sea was entirely excluded from foreign powers, turning into a domestic market. As a result, a new, tripartite integrated network of trade emerged between Istanbul, Balkans and the Black Sea. This in turn brought about specialization in the production and distribution of certain agricultural, commercial and industrial products. Under the Ottoman rule, Balkans served as a major center of supply for grain and meat (livestock, i.e. cattle and sheep), which constituted the staple for the people of Istanbul. The majority of grain and other foodstuff were shipped by sea particularly through the quays on and around the Danube, while livestock was dispatched to Istanbul by land as herds. The economic stability between Istanbul, Balkans and the Black Sea was gradually disrupted starting from the mid-18th century. As a result of the rise of Russia as a second power in the Black Sea following the Russo-Ottoman wars, production in the Balkans shrank, with the flow of goods to Istanbul experiencing a relative decline. While the government formerly acted as rather regulator and supervisor of the provisioning system, centralist tendencies now began to rise to prominence starting with the period in question

Toplam 0 adet kaynakça vardır.

Ayrıntılar

Diğer ID JA73PM93CM
Bölüm Araştırma Makalesi
Yazarlar

Engin Çağman Bu kişi benim

Yayımlanma Tarihi 1 Aralık 2016
Yayımlandığı Sayı Yıl 2016 Cilt: 50 Sayı: 2

Kaynak Göster

APA Çağman, E. (2016). 18. Yüzyılın İkinci Yarısında İstanbul’un İaşesinde Balkanlar ve Karadeniz’in Önemi. Avrasya Etüdleri, 50(2), 127-151.
AMA Çağman E. 18. Yüzyılın İkinci Yarısında İstanbul’un İaşesinde Balkanlar ve Karadeniz’in Önemi. Avrasya Etüdleri. Aralık 2016;50(2):127-151.
Chicago Çağman, Engin. “18. Yüzyılın İkinci Yarısında İstanbul’un İaşesinde Balkanlar Ve Karadeniz’in Önemi”. Avrasya Etüdleri 50, sy. 2 (Aralık 2016): 127-51.
EndNote Çağman E (01 Aralık 2016) 18. Yüzyılın İkinci Yarısında İstanbul’un İaşesinde Balkanlar ve Karadeniz’in Önemi. Avrasya Etüdleri 50 2 127–151.
IEEE E. Çağman, “18. Yüzyılın İkinci Yarısında İstanbul’un İaşesinde Balkanlar ve Karadeniz’in Önemi”, Avrasya Etüdleri, c. 50, sy. 2, ss. 127–151, 2016.
ISNAD Çağman, Engin. “18. Yüzyılın İkinci Yarısında İstanbul’un İaşesinde Balkanlar Ve Karadeniz’in Önemi”. Avrasya Etüdleri 50/2 (Aralık 2016), 127-151.
JAMA Çağman E. 18. Yüzyılın İkinci Yarısında İstanbul’un İaşesinde Balkanlar ve Karadeniz’in Önemi. Avrasya Etüdleri. 2016;50:127–151.
MLA Çağman, Engin. “18. Yüzyılın İkinci Yarısında İstanbul’un İaşesinde Balkanlar Ve Karadeniz’in Önemi”. Avrasya Etüdleri, c. 50, sy. 2, 2016, ss. 127-51.
Vancouver Çağman E. 18. Yüzyılın İkinci Yarısında İstanbul’un İaşesinde Balkanlar ve Karadeniz’in Önemi. Avrasya Etüdleri. 2016;50(2):127-51.