Öz
Fuzûlî'nin Türkçe gazelleri, dinî muhtevâsının çoğunu Kur'ân-ı Kerîm'den alması
dolayısıyla ilâhî sanatın beşerî sanata yansımış en güzel örnekleridir. Fuzûlî gazellerini
yazarken Kur'ân-ı Kerîm'de geçen Hz. Âdem, Hz. Nûh Hz. İbrâhim, Hz. Ya'kûb, Hz. Yûsuf, Hz.
Mûsâ, Hz. Süleymân ve Hz. İsâ peygamberlerden ve Hz. Havvâ, Hz. Meryem gibi
şahsiyetlerden bahsetmektedir. Bununla birlikte, onun na’tını yazmanın aşkın kemâl seviyesine
ulaşmanın bir işareti ve tüm hareketlerinin Allah’ın rızası dâhilinde olduğuna temas ettiği Hz.
Muhammed'den (a.s.), beyitlerinde kişileştirerek anlattığı Cebrâîl'den (a.s.), özel bir bilgi
verildiği belirtilen Hızır'dan telmih, teşbih, mübâlağa ve tenâsüp gibi pek çok edebî sanatla
birlikte bahsetmektedir. Fuzûlî hüner bağının gülü olarak tanımladığı gazellerinde bazen
kendisini Hz. Âdem’le bir tutarak bir zamanlar cennete yakın olduğunu ifade ederken bazen
sevgilinin, Mısır’a benzettiği gönlüne sultan oluşunu Hz. Yûsuf’a telmihte bulunarak yapar. Kimi
zaman da karşımıza gül bahçesi yerine külbe-i ahzânı seçen Hz. Ya’kûb gibi çıkar. Hz.
Peygamber’e olan sevgi ve hürmetini mirâc hâdisesine, sünnetinin yoluna uyarak affa
erişileceğine, dürr-i yetim oluşu ve yüzünün nurla dolu olmasına değinerek sunar. Fuzûlî, ilâhî
aşkın terennümlerini ve sevgiliye duyduğu hisleri gazellerine nakşederken dinî şahsiyetlerden
ve onların özelliklerinden ziyâdesiyle istifâde eder. Çalışmamızda dinî şahsiyetlerin Kur’ân-ı
Kerîm’de, Türk edebiyatında ve Fuzûlî’nin Türkçe gazellerinde hangi özellikleriyle ve ne şekilde
geçtiği beyitlerden örneklerle ortaya konulmaya çalışılmıştır.