In this study, the establishment of community centers in Eastern and Southeastern Anatolia and the effects of community centers on the construction of Turkish identity in the region are evaluated. Considering that Community Centers are a means of representation of Kemalist ideology, the effort to create a "Turkish citizen identity" in a geography that does not exhibit a demographically homogeneous structure is the main point of discussion. The ideal of Community Centers that embrace and integrate all citizens has been maintained throughout the country in accordance with the essence of modernization. This process proceeded somewhat differently in the region in question than in other parts of the country. The reason for this is both the distance of the geography from the center and the different ethnic and cultural characteristics of the people of the region. This process was not easy in the region where the nation-state wanted to feel its official identity permanently. In the study, the CHP general inspectorate reports on the activities of the community centers have been very guiding in the determination of the coercive effects in question. The activities of the branches were taken into consideration in the selection of the community centers in the Eastern and Southeastern Anatolia regions. The community centers, which mediated the transformation of republican values into a lifestyle, made an insistent effort to teach Turkish to the people of the region. In the region where the majority of the population was illiterate in Turkish during the early republican period, the most important responsibility of the community centers was to create a national culture and to convey the consciousness of revolution to the people. The citizen typology, designed as a fused mass that understands, loves and adheres to the same ideal, is also the most decisive aspect of the Turkish citizen identity narrative. Therefore, the community centers in the East and Southeast acted as an intermediary in creating a sense of belonging to the citizens through the Turkish identity.
Community centers in Eastern and Southeastern Anatolia Turkish Turkish Identity
Çalışmada Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da halkevlerinin kurulması ile, halkevlerinin bölgede Türk kimliğini inşa sürecine etkileri değerlendirilmektedir. Halkevlerinin Kemalist ideolojinin birer temsil aracı olduğu düşünüldüğünde, demografik olarak türdeş bir yapı sergilemeyen coğrafyada “Türk vatandaş kimliğinin” oluşturulma çabası temel tartışma noktasıdır. Halkevlerinin tüm vatandaşları kucaklayıcı ve bütünleştirici ideali modernleşmenin özüne uygun bir biçimde yurt çapında sürdürülmüştür. Bu süreç, söz konusu bölgede yurdun diğer bölgelerinden biraz daha farklı ilerlemiştir. Bunun nedeni hem coğrafyanın merkeze uzaklığı hem de bölge halkının sahip olduğu farklı etnik ve kültürel özelliklerdir. Ulus-devletin resmi kimliğini kalıcı olarak hissetmek istediği bölgede bu süreç çok da kolay olmamıştır. Çalışmada söz konusu zorlayıcı etkilerin tespitinde, halkevlerinin faaliyetleri ile ilgili CHP umumi müfettişlik raporları oldukça yön gösterici olmuştur. Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesindeki halkevlerinin seçiminde şubelerin faaliyetleri göz önünde bulundurulmuştur. Cumhuriyet değerlerinin bir yaşam biçimine dönüşmesine aracılık eden halkevleri, bölge halkına özellikle Türkçe öğretme konusunda ısrarcı bir çaba harcamıştır. Erken cumhuriyet döneminde nüfusun çoğunluğunun Türkçe okuma-yazma bilmediği bölgede, halkevleri ve halkodalarının en önemli sorumluluğu milli bir kültür oluşturarak halka devrim şuurunu anlatmak olmuştur. Birbirini anlayan, seven ve aynı ideale bağlı kaynaşmış bir kütle halinde tasarlanan vatandaş tipolojisi, aynı zamanda Türk vatandaşı kimliği anlatısının da en belirleyici yönü olarak karşımıza çıkmaktadır. Dolayısıyla Doğu ve Güneydoğu’da açılan halkevleri, vatandaşlara Türk kimliği üzerinden bir aidiyet duygusu oluşturulmasında aracı görevi üstlenmişlerdir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Türkiye Cumhuriyeti Tarihi |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 26 Ekim 2023 |
Yayımlanma Tarihi | 29 Ekim 2023 |
Gönderilme Tarihi | 30 Temmuz 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 |
Avrasyad''de yayınlanan makaleler, Creative Commons Atıf-Gayriticari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY-NC 4.0) ile lisanslanmıştır. Bilimsel araştırmaları kamuya ücretsiz sunmanın bilginin küresel paylaşımını artıracağı ilkesini benimseyen dergi, tüm içeriğine anında açık erişim sağlamaktadır. Makalelerdeki fikir ve görüşlerin sorumluluğu sadece yazarlarına ait olup Avrasyad''nin görüşlerini yansıtmazlar. Kullanım Şartları ve Gizlilik Politikası