Öz
Türkiye, petrol ve doğal gaz rezervleri açısından zengin Ortadoğu ve Hazar Bölgesi ülkeleri
ile bu enerji kaynaklarının yoğun bir şekilde tüketildiği Avrupa ülkeleri arasında enerji akışını
sağlayabilecek üstün bir coğrafi konuma sahiptir. Türkiye’nin üç tarafının denizlerle çevrili olması, bu
lojistik üstünlüğünü kara alanlarının yanı sıra deniz alanlarına da taşımaktadır. Tüketici ve tedarikçi
ülkeler arasındaki enerji akışını sağlayan uluslararası enerji nakil hatlarına karada, petrol ve doğal
gaz taşıyan tankerlere ise denizlerde ekonomik ve güvenli bir güzergâh sunmaktadır. Bu bağlamda
Türkiye, 1976 yılında Irak petrolünün 2007 yılında Azerbaycan doğal gazının uluslararası enerji
piyasalarına ulaşmasını sağlayarak hem petrol hem de doğal gaz alanında transit ülke haline
dönüşmüştür. 2018 yılından itibaren devreye giren uluslararası yeni doğal gaz boru hatlarıyla
Türkiye’nin bölgesel enerji hareketliliğindeki pozisyonu daha fazla önem kazanmıştır. Böylece transit
ülke olmanın da ötesinde bölgesel bir doğal gaz merkezine dönüşebilmek, Türkiye’nin enerji
politikasının en önemli hedeflerinden biri haline gelmiştir. Bu kapsamda ulusal doğal gaz altyapısının
iyileştirilmesi, tedarikçi ülkelerin çeşitlendirilerek enerji arzının arttırılması ve enerji arz güvenliğinin
sağlanması ve doğal gaz piyasasının serbestleştirilerek rekabete açık hale getirilmesi için yoğun bir
çaba gösterilmiştir. Bu çalışmada, Türkiye’nin doğal gaz görünümü, devam eden uluslararası boru
hattı projeleri, doğal gaz altyapısı ve doğal gaz piyasası göz önünde bulundurularak doğal gaz
merkezi olma potansiyeli değerlendirilecektir.