Öz
Makalenin amacı, Primakov Doktrinin kuramsal yönünü dönemin uluslararası politikaları
ve Yakın Çevre kavramı perspektifinden incelemektir. Makale dört bölümden oluşmaktadır. İlk
bölümde realist kuramın uluslararası ilişkiler disiplinindeki genel konumu araştırılmıştır. İkinci
bölümde 90’lı yıllarda RF’de var olan dış politika tartışmaları karşılaştırmalı bir biçimde ele
alınmıştır. SSCB’nin dağılmasıyla birlikte ortaya çıkan yeni koşullar ve meydan okumalar
bağlamında, söz konusu entelektüel dış politika tartışmalarının temel argümanlarına vurgu
yapılmıştır. Bu vurgu makalenin ikinci bölümünün kapsamını ve istikametini belirlemektedir.
Üçüncü bölümde Primakov Doktrinin kavramları realizmin temel ilkeleri ve dinamikleri
bağlamında analize tabi tutulmuştur. Primakov, RF’nun Soğuk Savaş sonrası küresel ve
bölgesel bir güç olarak tanımlanmasının temel yönlerini realist perspektiften ele almaktaydı.
Primakov, RF’nun öncelikli olarak Yakın Çevre ülkeleri istikametinde realizm temelli ve odaklı bir
dış politika mekanizması oluşturulmasının üzerinde durmaktaydı. Primakov, Rus dış politika
geleneğinde siyasal realizmin önemli temsilcisi olarak görülmektedir. Primakov, Soğuk Savaş
sonrası Rus siyasal realizminin entelektüel ve kuramsal kurgusuna da yön vermekteydi.
Primakov’un oluşturmaya çalıştığı realizm odaklı dış politika felsefesi dinamik dengelere
dayanmaktaydı. Dolayısıyla, RF’nun Soğuk Savaş sonrası oluşan yeni koşullara uyum
sağlaması açısından Yakın Çevre ülkelerine yönelik izleyeceği realist perspektifli politikalar
hayati öneme sahipti. Bu bağlamda makalenin dördüncü bölümünde, RF’nun yakın çevre
coğrafyasına yönelik uyguladığı politikalarının aşamaları ve temelleri üzerinde durulmuştur. Bu
bölümde yakın çevreye yönelik politik, ekonomik ve kültürel temelli stratejilerin Primakov
Doktrininde önemli bir yer kapsadığının altı çizilmiştir.